Kavaklı kadınları keyifli bir gün geçirdi

Kavaklı kadınları keyifli bir gün geçirdi

Kavaklı kadınları keyifli bir gün geçirdi

Kavaklı kadınları keyifli bir gün geçirdi

Kavaklı kadınları keyifli bir gün geçirdi
08 Mart 2011 - 09:41

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kırklareli Şubesi, Kırklareli Demokratik Kadın Platformu ve Kavaklı Belediye Başkanlığı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir kutlama programı düzenlendi. 6 Mart 2011 Pazar günü Saat 13.00’da Kavaklı Düğün Salonu’nda yapılan program Kavaklı Beldesi kadınları tarafından büyük ilgi gördü.

 



ÇYDD Kırklareli Şubesi 2. Başkanı Nevin Başkaya’nın sunumunu yaptığı programda ilk olarak açılış konuşmaları gerçekleştirildi. İlk konuşmayı ÇYDD Kırklareli Şubesi Başkanı İbrahim Cebeci yaptı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel ve Genel Yönetim Kurulunun, Tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüzü kutlayıp saygı ve selamlarını ileterek sözlerine başlayan Şube Başkanı Cebeci şunları kaydetti;
“Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), 1989 yılında ülkede herkese eşit bir çağdaş eğitimin sağlanması, böylece bilinçli, eğitimli, evrensel insan, çocuk, kadın haklarına saygılı, çevreye duyarlı, Atatürk ilke ve devrimlerinin aydınlığında, çağdaş bir toplum oluşturulması amacıyla kurulmuş, partiler üstü bir dernektir. Üyeleri, toplumun eğitimli, ülkesine hizmet etmek isteyen gönüllü insanlarından oluşmaktadır.”
Programda Kırklareli Demokratik Kadın Platformu adına Hatice Camcı Alan Günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi. Tarihin 8 Mart 1857'yi gösterdiğinde New York'ta 40 bin dokuma işçisi kadın, 12-14 saati bulan günlük çalışma süresinin 8 saate düşürülmesi ve daha iyi çalışma koşulları için greve gittiğini belirten Hatice Camcı Alan, egemenlerin buna tepkisi çok sert olduğunu ifade edip şunları kaydetti; “Polislerin işçilere saldırması sonucu, fabrikaya kilitlenen ve dışarı çıkamayan 129 kadın işçi yanarak hayatını kaybetti. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı. 1911 yılında da 25 Martta New York kentinde çıkan Triangel yangınında 140 kadın işçi yanarak öldü. 8 Martın kabulünün üzerinden 100 yılı aşkın bir zaman geçmiş olmasına rağmen, özellikle ülkemizde kadınlar olarak toplumsal konumumuzdan, çalışma yaşamındaki koşullarımıza kadar değişen pek bir şey olmadı.”
Programda Kavaklı Belediyesinin Kadın Belediye Başkanı İnci Tunç’ta bir konuşma yaparak, bu özel ve anlamlı günde Kavaklılı kadınlar ile birlikte olmaktan çok mutlu olduğunu ifade etti.
“Çocukları evde beylere bıraktınız, değil mi? Eminim buluşmamızın çok kısa süreceğini tahmin ediyorlardır ama yanılıyorlar.” şeklinde esprili bir dille konuşan Başkan Tunç program süresince uzun uzun sohbet ederek, dertleşerek, çok güzel bir gün geçireceklerini ifade ederek şunları kaydetti;
“Tabi ki bunların birçoğu şaka, Hayat elbette müşterek, önemli olan birbirine saygı duyan, her konuda destek olan, güçlü bireylerin kuracağı aileler ve bu ailelerden oluşan gelişmiş bir toplum. Sorunlarımızın çözümü için meseleyi sadece kadın-erkek eşitliğine indirgememeliyiz. Ancak toplumun bir parçası olarak algılanır ve sorunlarımız da bütünün içinde ele alınırsa, kalıcı ve sağlıklı çözümlere varılabilir. Dünya Kadınlar Günü, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de, kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, tartışılması ve bu sorunlara çözüm aranması için bir zemin sağlamaktadır. Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği mücadelenin başlangıcı olan 8 Mart, 1857 yılında Amerika'nın New York kentinde tekstil işçilerinin düşük ücretleri, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yapmasıyla başlamıştır. Bugünde toplumun önemli bir çoğunluğunu oluşturan kadınlar, eşitsizliklere, baskılara, ayrımcılığa uğramaktadır. Oysa kadınlar, yaşamın her alanında yardımcı değil, bizzat yaşamın içindedirler ve bu yüzden kadını, kadın haklarını sadece 8 Mart günü hatırlamak doğru olmamaktadır. Bizler, hayatın tüm aşamalarında önemli bir rol oynamamıza rağmen karşılaştığımız zorluklar ve uğradığımız haksızlıkları yalnızca erkek egemen toplumdaki önyargılarla açıklayamayız. Ne yazık ki, adına sistem denilen bu çark, yüzyıllardır kadınları sadece evlerin dört duvarlarına hapsetmiş, kadınları ev ve çocuk işlerini yapmakla sınırlamıştır. Oysa gerçek böyle değildir.
Bugün, kadınlar kendi evlerinin dışında, tarlalarda, fabrikalarda, okullarda, hastanelerde, bürolarda kısaca yaşamın olduğu her yerde alın terlerini dökerek çalışmakta, hem kendi ayakları üzerinde durma mücadelesi vermekte, hem de ekonomik anlamda önemli bir katkı sağlamaktadırlar. Buna rağmen kadına verilen değer noktasında istenilen seviyede değiliz. Kadınlar halen cins farklılığı yüzünden küçümsenmekte, işyerlerinde düşük ücretlerle çalışmaya zorlanmakta, hem toplumda hem de aile içinde taciz, tecavüz ve şiddete maruz kalmaktadırlar.
Bugün, tıpkı yaşamın her alanında olduğu gibi siyaset sahnesinde de kadınlar geri plana itilmiş, sadece oy verme işlemiyle sınırlandırılmışlardır. Oysa kadınların söyleyecek sözleri, kullanmak istedikleri yetkileri ve her şeyden önce yönetimlerde yer alma hakları vardır. 29 Mart yerel seçimleri öncesinde karşımıza çıkan tablo, kadınların yine bu haklardan mahrum bırakılmak istendiğini göstermektedir. Ne acıdır ki, tüm partilerin gösterdikleri kadın aday sayısı Türkiye genelinde sadece yüzde 2'dir.
Bizler, yaşamımız boyunca verdiğimiz emek ve demokrasi mücadelesinde nasıl ki, erkeklerle yan yana, omuz omuza olduysak kadınların talep ve haklarını kazanma mücadelesinde, erkeklerin de bizlerin yanında olmasını istiyoruz.
Kadın olmak ırk, dil, din, mezhep farkı gözetmez. Kadınlar, dünyanın dört bir yanında yaşanan acıların, savaşların, dökülen gözyaşlarının ortağıdır. Çünkü her kadın bir annedir ve her kadın daha güzel bir dünyanın en büyük savunucusudur. Ve biz kadınlar bu yüzden, emeğin, özgürlüğün, barışın, kardeşliğin hâkim olacağı bir dünyanın mücadelesini vermeliyiz.
Kadın olmadan özgürlük olmaz, kadın olmadan emek hak ettiği değeri bulamaz, kadın olmadan barış olmaz, kadın olmadan kardeşçe yaşanmaz. Ve diyoruz ki, Yarını bugünden kurmak için, Yarını bugünden değiştirmek için, Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var. İşimize, ekmeğimize ve özgürlüğümüze sahip çıkmak için tüm kadınlar dayanışmaya!
Kadınlarımızın sorunlarını değil, başarılarını konuşacağımız nice 8 Martlarda buluşmak ümidiyle hepinize saygıyla selamlıyorum.”
Yapılan konuşmaların sonrasında Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Abdullah Çiftçi tarafından Kadın ve Sigara konulu bir sunum yapıldı. Sigaranın insan sağlığına etkilerini anlatan Dr. Abdullah Çiftçi slayt eşliğinde yaptığı sunumunda sigara içmenin önlenebilir hastalıkların ve erken ölümlerin ana nedeni olduğunu, sigara içmenin kronik ve nüksedici olduğunu, sigara içenlerin çoğunun sigarayı bırakmak istediklerini, sigara içenlere sigarayı bırakmaları konusunda yardımcı olan en etkili tedavinin farmakolojik ve davranışsal terapiyi içeren tedavi olduğunu ifade etti.
Programın devamında Yasemin İncal (Kadın), Nagihan Güçlü (Anacığım), Müşerref Balcı (Ah Mümkün Olsa) şiirlerini seslendirdi. Özlem Arda ise Türkan Saylan’a gönderilen bir mektubu okudu.
Okunan Şiilerin ardından Kırklareli’nin yerli gruplarından Ali Çağlar ve Müzikalite Grubu sahne aldı. Olağan üstü performan sergileyen grup seslendirdiği şarkılar ile dinleyicilerin büyük beğenisini topladı. Grubun seslendirdiğ. Parçalar ile yerinde duramayan bayanlar piste çıkarak oyunlar oynadılar. Kavaklı Belediye Başkanı İnci Tunç, Ali Çağlar ve Müzikalite Grubu verdikleri konser nedeni ile kendilerine bir buket çiçek takdimi yaparak kendilerine teşekkür etti. Programın finalinde Popstar Alaturka Yarışması birincisi Hazan sahne aldı. Üzerinde kırmızı elbisesi ile sahneye çıkan Hazan salondaki herkesi söylediği birbirinden güzel ve hareketli parçalar ile adeta büyüledi. Hazan konser boyunca bayanlar tarafından büyük bir ilgi gördü. Kavaklılı bayanlar Hazan ile fotoğraf çektirebilmek için adeta yarıştılar. Hazan’ın saz ekibi olan Fini Giller’de Hazan’a gösterilen ilginin aynısına maruz kaldı. Eğlence ve coşkunun tavan yaptığı Hazan konseri sonunda Kavaklı Belediye Başkanı İnci Tunç kendisine bir buket çiçek takdim etti. (cs)