Karamusul Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Karamusul Köyü İlköğretim Okulu binasında “Çevre Sağlığı ve Çevre Bilincinin Geliştirilmesi” konulu bir eğitim semineri düzenledi.

Lüleburgaz
Seminere Tema Vakfı Lüleburgaz Temsilcisi Hakan Dedeoğlu, İlçe Sağlık Grup Başkan Yardımcısı Dr. Bülent Önder, Bir Nefes Göğüs Hastalıkları Hastanesi Genel Müdürü İsmail Turut, Karamusul Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Gürcan Kırım, Yardımcı Üye Nurcan Acar, Köy Azaları Selçuk Saygın ve Haşim Seret, Karamusul Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ali Kula, Kayabeyli 51 Nolu Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Ali Çalışkan ve Karamusullu bayanlar katıldılar.
Hakan Dedeoğlu yaptığı konuşmada Karamusul Köyü’nün sel baskınlarından ve zehir saçan Ergene Nehri’nden en çok etkilenen köy olduğunu belirtti. Dedeoğlu; “Zamanında herkes pisliğin görülmesini önlemek için gizleme yoluna gitti. Daha sonra nehir yatağı genişletildi etrafındaki ağaçlar kesildi. Kesilen ağaçlar Çerkezköy’de bir Sunta Fabrikasına gitti. Genişleyen nehirdeki kirlilik, kesilen ağaçların da kalkması ile gün yüzüne çıktı. Zaten Ergene’deki koku insanları uykusundan uyandıracak boyutta pis bir koku yaymakta. Şimdi tamamen açılan nehir yüzeyi güneş ışığını daha fazla alıyor ve civardaki fabrikalardan buralara akan zehirli atıklar buharlaşarak asit olarak tarlalarınıza yağıyor. Kanser vakalarında artışlar görülmeye başlandı. Bir zamanlar balık tutulan insanların yüzdüğü nehir tamamen zehir saçıyor. Bunu en iyi sizler bilmektesiniz. Sizler buraya sahip çıkmak için bilinçli olmalı ve hakkınızı aramalısınız. Bizler de sizlere destek olmak için ne gerekirse yapacağız. Bugün Ergene Nehri’nin ölüm ve hastalık saçan bir duruma gelmesinden sizlerin de memnun olmadığınızı biliyorum. Ama bu birkaç kişi ile çözülecek bir mesele değildir. Hep beraber birlik olmak şarttır. Vali, Kaymakam, memurlar gelip geçicidir. Kalıcı olan burada yaşayanlardır. Bu yüzden hepiniz mücadele etmeli ve bu sorunu çözmek için ne gerekiyorsa yapmalısınız” dedi.
Tunceli’de Munzur’a baraj yaptırmak istemeyen insanlar, Bergama’da mücadele veren insanlar gibi bazı şeyleri değiştirmek ve hak almak için mücadele etmek gerekir” dedi.
* “Dünyada Kadınlara ilk seçme seçilme hakkı Türkiye’de verilmiştir”
Sınıfı dolduran bayanlara seslenen Dedeoğlu, “ Dünyada kadınlara ilk olarak seçme ve seçilme hakkı ülkemizde verilmiştir. Çünkü Kurtuluş Savaşının kazanılmasında büyük rol oynamışlar, Atatürk de bunu görmüş ve bu hakkı kadınlarımıza vermiştir” diyerek kadınlara olan güvenini belirtti.
Dedeoğlu konuşmasının devamında Tema Vakfı olarak verdikleri mücadelelere değinen Dedeoğlu “ Tema Vakfı’nın mücadeleleri sonucunda ilk başarımız Türkiye’de ilk defa bölgesel plan oluşturulmasıdır. Ergene Havzası Planı Türkiye’de yapılan tek plan olarak mücadelelerin sonucudur. Bizlerde eğer iktidarlar sorunları görmezse bu sorunlara maruz kalanlar olarak mücadele etmeli ve sorunu duyurmaya çalışmalıyız. Atın ölümü arpadan olsun diyerek bir yere varamayız. Bakın biz Tema Vakfı olarak bundan 15 yıl önce GDO’lu yiyecekler konusunu gündeme getirmiştik. Kimse bize aldırmadı. Şimdi ise yakın zamanda yiyecek sağlıklı ürünler bulamama tehlikesi ile karşı karşıyayız. Köyümüzü, beldemizi, kısacası çevremizi korumak adına bilinçli olmalı sorunlara karşı birlik olmalıyız. Sorunlara çözüm bulmak kolaydır, yeter ki sorunun sorun olduğu idrak edilsin. Bu gün Ergene zehir saçan bir nehirdir. Doğal Arıtma uygulanır etrafına sazlar ekilirse bu sazlar kirli suyu emecek ve nispeten suyu temizleyecektir. Bir de fabrikalardan zehirli atıkların atılması önlenirse nehir eski güzel, temiz günlerine dönecektir” dedi.
* “H1N1 kapıdan içeriye girdi, ama korkulacak bir şey yok”
Daha sonra konuşan İlçe Sağlık Grup Başkan Yardımcısı Dr. Bülent Önder, Çevre Sağlığı ve bilincinin geliştirilmesinin önemini vurguladı. Önder; “Özellikle köyde hayvan gübreleri çok fazla bekletilmeden kaldırılmalı, bunların pis suları çevreye akıtılmamalıdır. Öncelikle bizler çevre temizliği için üzerimize düşeni yapmalıyız. Son günlerde gündemde olan H1N1, yani Domuz Gribi kapımıza dayanmamış, içeriye girmiştir. Ama korkulacak bir şey yoktur. Çevre temizliği ve el temizliğine dikkat ettiğimiz takdirde korkulacak bir şey yoktur. Sizler sık sık evlerinizi çamaşır suyu ile dezenfekte ederek hastalıktan korunabilirsiniz” dedi.
Türkiye’nin ilk Göğüs Hastalıkları Hastanesi Genel Müdürü İbrahim Turut, eğitime katılan bayanlara ücretsiz akciğer filmi çekimi için söz verdi. Turut; “Bu eğitime katılan tüm katılımcılara hastanemizde ücretsiz akciğer filmi çekmek için hastanemize davet ediyorum. Ben 4 aydır Lüleburgaz’dayım. Buraları ve insanlarını çok sevdim. Ama ağaçlandırma konusunda eksik buldum. Ağaçlandırmaya daha fazla önem verilmesi gerektiğini ve hepimizin üzerine düşen görevi yapmasını istiyorum” dedi. (gk)