“Kamu zararı oluşurken birilerinin yararı olmamalıdır”

“Kamu zararı oluşurken birilerinin yararı olmamalıdır”

“Kamu zararı oluşurken birilerinin yararı olmamalıdır”

“Kamu zararı oluşurken birilerinin yararı olmamalıdır”

“Kamu zararı oluşurken birilerinin yararı olmamalıdır”
21 Aralık 2010 - 08:58

BATOÇ-SEN Genel Teşkilatlanma Sekreteri Göksal Çidem son zamanlarda
adının çok sık duyulduğunu belirten ‘Kamu Yararı’nı Ova, Dere, Mera,
Tarım alanı, dağlar ve ormanlarda yapılaşmak için, Doğayı doğanın
bozulmasıyla adının ‘Kamu Yararı’ olduğunu ifade etti.

HABER MERKEZİ

Çidem yaptığı açıklamasında şunları kaydetti;
“Çaldağ’da, Kazdağların’da maden çıkarmak için Loç Vadisi’nde HES yapmak için, Bölgemizde maden aramaları temiz su kaynakları tehdit ediyorsa, Trakya’nın en temiz ve verimli ovalarına duble yol yapmak için doğayı yok edeceksiniz, Bunun adı da kamu yararı oluyor.
Tarım alanlarına AVM’ler yapılıyor. Bunun neresi Kamu yararı. Kamu yararında yarınlar, gelecek olmalıdır. Yok edilenler bir daha asla geri gelmeyecekse, kamu yararı yoktur.
Bölgemize bakmak gerekirse verimli tarım alanlarımızın %22 si kullanılamaz durumda. Plansız gelişen sanayi ve yapılaşmalar sonucunda yeterince toprak kaybettik. Toprağımızı, suyumuzu ve en önemlisi sağlımızı kaybetmeye başladık. Bu kayıplar kamu zararıdır. Kamu zararı oluşurken birilerinin yararı olmamalıdır.
Meralar ve kaba yem ihtiyacını karşıladığımız ovalardan yol yaparsanız, Tarım alanları yapılaşmaya açılırsa daha çok ithal hayvan, daha çok ithal hububat ve tahıl demektir.
Hayvanların ucuza beslenip kaba yem ihtiyacının sağlanacağı yerler meralardır. Akademisyenler ülkemizde 30 milyon ton kaba yem açığı olduğunu vurguluyor.  Meraları korumakla hayvancılığımız gelişecek olup bunun yanı sırada sağlıklı ve ucuz beslenme gerçekleşecektir. İthal et ve süte gerek kalmayacaktır.
Toprakların korunması ve geleceğimiz adına endişe duyan sorumluluk sahibi bir avuç insan çırpınıyor, haykırıyor. Toplumun birçok kesimi duymuyor, görmüyor. Tarım alanlarının korunması için bir adım atanların arkasında kimseler yok. Çevre, doğa, sağlık adına görev üstlenen atanan veya seçilenler günlük ve geleneksel etkinliklerin dışında toplumsal duyarlılık gösterip gelecek nesiller adına da söyleyecek sözleri olmalıdır. Tarım alanlarının yok olmasında nasıl bir kamu yararı olabilir ki.
Ergene Nehri ortada, kirleten plansız sanayi, bedelini ödeyen kamu sanayi elbette olmalı, ancak planlı olmalı. Verimli topraklar üzerinde tarıma dayalı sanayi olmalı.  Tarımsal üretime katkı sağlayacak sanayi olmalı. 15 sene önce ortalama derinliği 180 m olan yeraltı suları bugün 300-400 metreye düşmüştür.  Temiz su kaynaklarını yok eden sanayi olmamalı.
Bu topraklarda 8 bin 400 yıldır tarım yapılıyorsa bize emanet edilen bu mirası tahrip etmeden bizden sonraki nesillere aktarmak hem yurttaşların hem de Devletin ödevidir. Anayasa Madde 56 - Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” (ue)