KALBİN ÖZELLİKLERİ

KALBİN ÖZELLİKLERİ

KALBİN ÖZELLİKLERİ

KALBİN ÖZELLİKLERİ

KALBİN ÖZELLİKLERİ
27 Nisan 2011 - 16:20

İnsanın manevî kalbi sünger gibidir. Bulunduğu yerdeki iyi ve kötü her şeyi alır, emer. Bu, kalbin özelliğidir. Bunun için, iyi yerlerde bulunmaya, salihlerle beraber olmaya dikkat etmelidir. Bozuk kitapları okumamalı, İmam-ı Rabbanî hazretleri gibi büyüklerin kıymetli eserlerini okumalı; çünkü iyi ve güzel şeyler kalbi parlatır; habis ve bozuk şeyler ise kalbi karartır, hasta eder. Son nefeste kalbin aydınlık, parlak olması çok önemlidir. Bunun için, kalbde zulmete sebep olacak yerlerden, bozuk kimselerden, bozuk yayınlardan ve kötü şeylerden uzak durmak, korunmak şarttır.Müslüman, her haramdan uzak durmalı. Haram demek, Allahü teâlâya isyan demektir. Ahirette, Cennetle Cehennemden başka yer yoktur. Ölümün ne zaman geleceği ise bilinmez. Ölmek felâket değildir; ölmeden önce tedbir almamak, ahirette başına gelecekleri bilmemek felâkettir. Bir beyit:Dün öldü, bugün can çekişiyor, yarın var mı?Genç olan ölmez mi, ölenler hep ihtiyar mı?Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Dünya için, dünyada kalacağın kadar çalış! Ahiret için, orada sonsuz kalacağına göre çalış! Allahü teâlâya, muhtaç olduğun kadar itaat et! Cehenneme dayanabileceğin kadar günah işle!”Muvaffak olmak için, her yaptığımızı Allah rızası için yapmalıyız. Birlik ve beraberlikten ayrılmayıp, yalan ve hileden sakınarak doğru olmalıyız.Ahirete giden iyi, kötü herkes, pişmanlık duyacaktır. İyiler, daha çok iyilik etmedikleri için, kötüler de, kötülük edip iyilik etmedikleri için pişman olacaklar. Kabirden birisi çıkıp, dünyaya gelse, nasıl yaşar? Herhalde bir anını boş geçirmez, hep ahireti için çalışır, günah işlemez, kalb kırmaz... Ahirete gidince başımıza neler geleceğini, nelerle karşılaşacağımızı dinimiz bildiriyor. Allaha iman etmeyenler, Peygamber efendimizin getirdiklerine inanmayanlar, beğenmeyenler, din-i İslâmı kabul etmeyenler, Cehennemde feryat edecek; “Yâ Rabbi! Bizi tekrar dünyaya gönder, hiç günah işlemeyeceğiz, hep ibadet edeceğiz!..” diyecekler. Onlara denilecek ki: “Zaten siz oradan gelmediniz mi?”