“İnsan Gelişimi Eğitim ve Türkiye” Paneli yapıldı

“İnsan Gelişimi Eğitim ve Türkiye” Paneli yapıldı

“İnsan Gelişimi Eğitim ve Türkiye” Paneli yapıldı

“İnsan Gelişimi Eğitim ve Türkiye” Paneli yapıldı

“İnsan Gelişimi Eğitim ve Türkiye” Paneli yapıldı
29 Aralık 2009 - 08:54

26 Aralık 2009 Cumartesi günü saat 15.00’da Kültür Merkezi’nde Çizgiüstü Dershanesi’nin katkılarıyla “İnsan Gelişimi Eğitim ve Türkiye” adlı panel yapıldı. Düzenlenen panele; Kırklareli Belediye Başkan Yardımcısı Ünal Başkur, Çizgiüstü Dershanesi öğrencileri ve birçok vatandaşında katıldığı panel ilk olarak İnsan gelişimi konusu ile başladı.

HABER MERKEZİ
İnsan Gelişimi üzerine konuşan Öner Yağcı; “Türkiye’de eğitim nere gidiyor? İnsan nereye gidiyor? diye sorduğumuzda nasıl insanlık ve toplum gelecekte nasıl bir yaşam ve toplum bekliyor. 20-30-50 yıl sonrasına baktığımızda kötü bir insan ve toplum olduğumuzu görüyoruz. 2007-2008’den bugün yaşanan sorunlar birden bire başımıza gelmemiştir. Alıştıra alıştıra bizi bu duruma getirmişlerdir. Kendime insan mıyım? diye soruduğumda cevabını verebilmem için kendi özelliklerimi bilmek zorundayım. Aynanın karşısına geçtiğimde benim özelliklerimi söylemez sadece benim fiziksel yapımı gösterir. İnsan olmak için özgürlük gerekir, yetenek gerekir, beceri gerekir. Bende hangileri eksik ki insan değilim? Kendini özelliklerini tanımakla insan olunur. Yaşamda güzel olan olayları çoğaltarak, kötü çirkin olayları azaltarak yok ederek insan olunur. İnsan kendi toplumunu da özgürleştirmeye başlar. Kendini özgürleştiren insan gerçek insan olur. Özgürleştirmeyi kafamızda fazla büyütmememiz gerekiyor. Kendisinde var olan yetenekleri ve özellikleri fark ettikten sonra aynı özellikleri olanlarla toplum içerisinde olur. Kendine eşdeğer özellikli ve yetenekli olan insanları etrafına toplayarak arkadaş dost edinerek olur o zaman o toplum özgür toplumdur. Toplumda eğitim sistemi kendilerinde var olan özellikleri açığa çıkartıyorsa uyguladığı eğitim sisteminin önündeki engelleri aşıyorsa işte o zaman o toplum tam anlamıyla özgürdür. İnsanların ve toplumun özgürleşmesi durumunda engel olan kurumların aşılması konusunda çok çaba verilmiştir. Bizim toprağımız bilgeliklerle doludur. Biz Türkiye’de bundan sonra barış içerisinde, kardeşlik içerisinde yaşamak istiyoruz denildiğinde ve uygulamaya konulduğunda 5 veya 6 yıl sonra kavgalar, savaşlar olmaz. Yok olmaz eğer biz bunun böyle gitmesini istemiyoruz denirse daha çok İmam Hatip Lisesi açılır hatta İlkokulu hatta ve hatta Anaokulu bile açılırı. Daha öncede belirttiğim gibi biz bu duruma alıştıra alıştıra geldik, getirildik. Türban özgürlüktür insan hakları denildi, ertesi günü çarşaf özgürlüktür insan hakları denilecek. Ona bakarsanız şortta özgürlüktür, insan haklarıdır. Bir Bakan çıkıp şortla konuma yapsa ya halkın vatandaşın önünde televizyon karşısında bize deli gömleği giydirmeye çalışıyorlar. Irkçılığa barbarlığa mahkum etmelerine katlanamıyorum dayanamıyorum. Affedersiniz ama bu durum karşısında Atalarımızın kemikleri sızlıyor. Kendimizi ve toplumumuzu tanıyıp doğru adımlar atarsak eğitimi de toplumu da kendimizi de geliştiririz” dedi. Konuşmasına Ahmet Arif’in Anadolu adlı şiirini okuyarak son verdi. Ardından 14 yaşında Diyarbakır’da İlkokula başlayan Öğretmen Öğrenci ilişkileri konusunda bilgilendiren Andan Binyazar; “Eğitim konusunda söylenecek her şey doğrudur. Eğitimin standart olması ve başıboş bırakılması çok tehlikelidir. Öğrencilerin başarısızlığının temelinde eğitimin genelinde standart olması ve başıboş bırakılan öğrencilerdir. Eskiden sokaktan öğretmen geçerken öğrencisinden velisine kadar herkes hazır ol’a geçerdi. Şimdi ise ne öğrencisi ne velisi öğretmenmiş neymiş, kimdir kimin nesidir kimsenin umurunda değil. Öğrenmenler ise büyük özverilerle ayakta kalmayı, üstesinden gelmeyi bildi. Eğitim aslında bir devlet politikasıdır, devlet kurtarır. İki günde bir genelge yayımlayarak öyle böyle yaparak sürdürülmez. Öğretmen onun bunun kapısını aşındırıyor neden? Kadroya geçsin diye! Öğretmenler bu duruma düşecek insanlar mıydı? Bunun ile ilgili çok güzel bir söz vardır “Hayvan hayvan olarak doğar ama insan insan olarak doğmaz sonradan insan olur” bir seks düşkününün hikâyelerini bir din adamından dinliyoruz var mı böyle bir şey?” diyerek konuşmasına son veren Adnan Binyazar’dan sonra Erdal Atabek’inde Türkiye adlı konuşması da bittikten sonra panel sona erdi. (ue)