İlim Yayma Cemiyeti Kırklareli Şubesi Kültür ve Sanat Söyleşilerine start verdi

İlim Yayma Cemiyeti Kırklareli Şubesi Kültür ve Sanat Söyleşilerine start verdi

İlim Yayma Cemiyeti Kırklareli Şubesi Kültür ve Sanat Söyleşilerine start verdi

İlim Yayma Cemiyeti Kırklareli Şubesi Kültür ve Sanat Söyleşilerine start verdi

İlim Yayma Cemiyeti Kırklareli Şubesi Kültür ve Sanat Söyleşilerine start verdi
08 Mayıs 2012 - 09:34

İlim Yayma Cemiyeti Kırklareli Şubesi’nin 03 Mayıs 2012 Perşembe günü saat 21.00’de yapılan toplantıya; Şube Başkanı Bilal Yeşen, Yönetim Kurulu Üyeleri, misafirler ve öğrenciler katıldı.




HABER MERKEZİ



İlim Yayma Cemiyeti Kırklareli Şubesi’nin 03 Mayıs 2012 Perşembe günü saat 21.00’de yapılan toplantıya; Şube Başkanı Bilal Yeşen, Yönetim Kurulu Üyeleri, misafirler ve öğrenciler katıldı.



Şube faaliyetleri hakkında bilgiler veren Başkan Bilal Yeşen; bu günkü dini özgürlüklere 1951 yılında 68 yiğit ve inançlı adamların gayretlerine borçlu olunduğunu ifade etti. Kültür söyleşilerinin15 günde bir Perşembe akşamları cemiyet binasında devam edeceğini belirten Yeşen, daha sonra sözlerin en güzeli Allah kelamını dinlemeye davet etti. 


Ardından Kırklareli Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden Yrd. Doç Ahmet Çapku’ya söz verdi. Çapku yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:


“İslam Medeniyeti’nin üç kırılma noktası yaşamıştır. Bunlardan birincisi Hz Muhammed’in vefatı ile Müslümanlar bir şok geçirmiş ve  Hz.Ebu Bekir’in ferasetiyle bu şok atlatılmıştır. İkinci kırılma noktasının Moğol İstilası olduğunu batı ile mücadele eden Osmanlı İmparatorluğu kuzeyden Moğolların saldırısına uğramış. İki ateş arsında kalmıştır. Silah ve insan gücü kas gücü yönünden üstün olan Moğollar girdikleri her şehri tarumar etmişler kültür ve sanat adına ne varsa yakıp yıkmışlardır. Ancak kültür ve medeniyet bakımından güçlü olmadıklarından bu topraklarda tutunamamışlardır. Üçüncü kırılma noktası Akif’in tek dişi kalmış canavar dediği batı medeniyetinin saldırısıdır ki bu saldırı hala devam etmektedir. Karşısında duran İslam kültür ve medeniyetini yok etmeye çalışmaktadır.


Bu gün üniversitelerde sade batı kültür ve medeniyetimizden söz edilmekte bir doğu medeniyetinden söz edilmemektedir. İşte bu kendinden başka her şeyi yok eden kendisinden farklı olan hiçbir şeye tahammül göstermeyen; batı medeniyeti karşısında soylu direniş görsen değerli ilim adamlarımız vardır. Bunlardan biride İbnul Emin Mahmut Kemal’dir.1871 1957 yıları arsında yaşamış resmi eğitiminin yanı sıra dönemin hocalarından özel dersler almıştır bu hocalardan biri de Mehmet Akif’in babası İpekli Mehmet Tahir efendidir. Son dönem Osmanlı ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde önemli görevlerde Bulunan İbnul Emin 1900’lü yılları canlı tanığı ve olayların perde arkasını bilebilen önemli bir şahsiyetti.


İbnul Emin’in konağının mümtaz kişilerin uğrak yeri olmuştur. Bu kişilerden biride daha sonra Maarif Vekili yani Milli Eğitim Bakanı olan Hasan Ali Yücel’dir.  Dönemim Maarif Vekili Hasan Ali Yücel İbnül Emin’i Kütüphaneler Tasnif İşleri ilmî müşavirliğiyle onurlandırdı.  Bu arada  Mısır Veliahdı Prens Mehmet Ali Tevfik’in daveti üzerine İstanbul’daki Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’ne benzer bir kurumun düzenlenmesi ve sergilenecek eserlerin seçimi için Reîsül hattâtîn Kâmil Akdik ile birlikte 29 Aralık 1939’da Kahire’ye gitti. Bu görevi yerine getirerek, tekrar yurda döndü.” (s)