Türkiye’ye yapılması planlanan nükleer santrallerin 3.’sü için
İğneada’nın ismi geçmiş ancak Kırklareli Milletvekili Dr. Tansel
Barış’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na yönelttiği soru önergesinin
yanıtında İğneada’da böyle bir çalışma yapılmadığı, böyle bir şeyin söz
konusu olmadığı açıklanmıştı.


Buna rağmen İğneada’nın ismi; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ismi verilmeyen yetkililerin yaptığı iddia edilen açıklamalar sebebiyle yeniden gündemde. Milletvekili Barış tekrar bir soru önergesi yöneltti. Bakan Taner Yıldız’ın konuyla ilgili yapacağı açıklama merakla bekleniyor.

HABER MERKEZİ

Türkiye’de kurulacak 3 Nükleer Santral’den ikisinin yeri netleşmişken, üçüncü santral hakkında henüz karar verilmedi. Ancak son zamanlarda basında 3. nükleer santral için Kırklareli’ye bağlı İğneada’nın adı geçiyor.
Mersin Akkuyu'ya yapılacak olan Türkiye'nin ilk nükleer santrali için Rusya ile anlaşma sağlayan Türkiye, halen Sinop'a yapılacak olan ikinci nükleer santral için müzakerelere devam ediyor.
Japonya'da Mart ayının başlarında meydana gelen ve nükleer tesislere de zarar veren depremin ardından, Sinop'taki nükleer santral için yapılan görüşmeler hedeflendiği hızda ilerleyemedi.
Akkuyu ve Sinop'a yapılacak olan nükleer santralin toplam kapasitesinin 10,000 MW düzeyinde olması bekleniyor.
Bazı basın organlarında; Reuters'a bilgi veren Enerji Bakanlığı'ndan bir yetkilinin
Türkiye'nin, enerji çeşitliliği ve arz güvenliği için 2023 yılına kadar toplam 15,000 MW kapasiteli üç nükleer santrali devreye almaya hedeflediğini anımsatarak, "Nükleer santralin yapılacağı üçüncü yer için birkaç yer ön plana çıkıyor. Bunların başında da Trakya Bölgesi'ndeki İğneada bulunuyor" dediği ve Yetkili, İğneada'nın deprem açısından en güvenli bölgelerden biri olduğuna vurgu yaptığı geniş bir şekilde yer aldı.
Uzmanların da Kara-deniz’de deniz suyu sıcaklığının nükleer santral için ideal olduğunu söylediği basında yer alırken; durum böyle olunca da “tarım, turizm” diyen dünyada sayıları giderek azalan Longoz Ormanları gibi ekosistemleri içinde barındıran Kırklareli (İğneada) bir çıkmazı yaşıyor.
Konu ile ilgili geçtiğimiz yıl Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na bir soru önergesi vermiş olan ve önergenin cevabında ise bakandan Nükleer Santral için Kırklareli’nin gündemde olmadığı yanıtını almıştı. Ancak konunun basın tarafından yeniden gündeme getirilmesi üzerine Kırklareli Milletvekili Dr. Tansel Barış; Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Taner Yıldız’a bir soru önergesi yöneltti.
Kırklareli Milletvekili Barış, geçtiğimiz yıl yönelttiği soru önergesine şu yanıtı almıştı; “Nükleer santral kurulması planlanan her bir potansiyel saha, ekonomik, mühendislik ve sosyolojik olmak üzere 4 ana kategori içinde 43 ayrı kritere göre değerlendirilmektedir. Bu çalışmaların yapılması nükleer santrallerin güvenli, çevre dostu ve ekonomik olarak işletilebilmeleri için bir zorunluluktur. Halen nükleer santral yapımına uygun olduğu değerlendirilen sadece iki saha bulunmaktadır. Bu sahalar, daha önceden lisanslanmış olan Mersin Akkuyu ve ayrıntılı yer değerlendirme çalışmaları tamamlanmak üzere olan Sinop olup, mevcut durumda bunların haricinde bir saha üzerinde çalışma yapılmamaktadır.”
Kırklareli Milletvekili Tansel Barış; basında yer alan haberlerin ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a şu soru önergesini yöneltti;
“19 Nisan 2010 tarihide Bakanlığınıza yöneltmiş olduğum;
“Kırklareli Demirköy İlçesine bağlı İğneada’ya nükleer santral kurulacağı yönündeki basınımızda çıkan haberler doğru mudur? Başka nerelerde nükleer santral kurmayı planlıyorsunuz?
Daha önceki yıllarda da İğneada’da nükleer santral kurulması planlanmasına karşın İğneada’nın milli parklar ve turizm açısından önemi ve askeri bölgeye ev sahipliği yapması dolayısı ile vazgeçildiği iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur?
Bir doğa harikası olup, Milli Parklar içerisinde yer alan İğneada’da neler değişti de bugün nükleer santralin kurulmasına izin verilmek istenmektedir? Nükleer santral kurulmasına izin verilerek bu doğa harikasının katledilmesine seyirci mi kalınacaktır?”
Şeklindeki sorularımdan oluşan önergeme 18 Mayıs 2010 tarihinde vermiş olduğunuz cevabi yazıda; “Nükleer santral kurulması planlanan her bir potansiyel saha, ekonomik, mühendislik ve sosyolojik olmak üzere 4 ana kategori içinde 43 ayrı kritere göre değerlendirilmektedir. Bu çalışmaların yapılması nükleer santrallerin güvenli, çevre dostu ve ekonomik olarak işletilebilmeleri için bir zorunluluktur. Halen nükleer santral yapımına uygun olduğu değerlendirilen sadece iki saha bulunmaktadır. Bu sahalar, daha önceden lisanslanmış olan Mersin Akkuyu ve ayrıntılı yer değerlendirme çalışmaları tamamlanmak üzere olan Sinop olup, mevcut durumda bunların haricinde bir saha üzerinde çalışma yapılmamaktadır.”
Şeklinde ifade etmiş olmanıza karışın, aradan daha bir yıl sonra bu günlerde tekrar Kırklareli Demirköy İğneada’ya nükleer santral kurulacağına dair basınımızda haberler yer almaktadır.
Buna göre;
1) 19 Nisan 2010 tarihli önergeme vermiş olduğunuz yukarıdaki açıklamalarınız mı, yoksa bu günlerde basınımızda yer alan İgneada’ya nükleer santral kurulacağı yönündeki haberler mi doğrudur?
2) Bugünlerde basınımızda yer alan haberler doğru ise, bir yıl önceki soru önergeme vermiş olduğunuz cevap ile çelişmez mi?
3) Bir yıl önce İğneada’ya nükleer santral kurulması için cevabınızda, 43 ayrı kriterden oluşan şartları taşımadığı belirtilirken, aradan geçen bir yıl içerisinde nükleer santral kurulması için hangi kriterler değişti de İğneada’ya santral kurulması gündeme getirildi?  
4) Daha dün teknolojide bir dünya devi olan Japonya’da deprem sonrasında meydana gelip tüm dünyayı nerede ise tehdit eden nükleer santral kazası ortada iken, birçok dünya ülkesi de mevcut nükleer santrallerini tekrar gözden geçirme gereği duyarken, teknolojide dünya sıralaması içerisinde yeri dahi olmayan Ülkemizin hala nükleer santral kurma projelerinde ısrar edilmesinin ve İğneada’nın da bu listede yer almasının sebebi nedir?
5) Dünyadaki bu gelişmeleri de göz önüne alarak, bir doğa harikası olan İğneada’mızın böyle bir projede yer almayacağının duyurarak Başta Kırklareli Halkımızı olmak üzere, bölgemiz ve ülkemiz insanlarını rahatlatacak bir açıklama yapacak mısınız?”