Hükmetmek sorumluluk ister

Hükmetmek sorumluluk ister

Hükmetmek sorumluluk ister

Hükmetmek sorumluluk ister

Hükmetmek sorumluluk ister
01 Mart 2010 - 09:00


MİSAFİR KALEM


Görkem Evci
gorkem.evci@boun.edu.tr


Mehmet Akif´in  "Kocakarı ile Ömer" şiiri çokça bilinen manzum bir hikâyedir. Hz. Ömer´in halife iken, torunlarını tencerede yemek yerine taş kaynatarak avutan fakir bir kadının evine gidişini ve kadının onu tanımadan halifeden şikâyet edişini, bir sahabenin ağzından anlatır bu şiir.
Hz. Ömer´in, sorumluluğunun gerçek ağırlığını hissettiği yerde; yetimin hakkından, yere dökülen bir damla kandan, kimsesiz kalan bir ihtiyardan dahi sorumlu olan iktidar sahipleri korkudan titremeli ve mesuliyetinin ağırlığını hücrelerinde hissetmelidir.
Bîçare ihtiyarın Hz. Ömer´e hitaben söyledikleri, bütün çağlara Akif´in bu şiiri ile ibretlik bir kıssa olarak taşınmıştır. Bu sözler her muktedirin, önce kulağında sonra yüreğinde yankılanmalıdır.
Akif şiirin bir yerinde ihtiyarın sözlerinin Hz. Ömer´de akis bulmuş halini bizlere şöyle naklediyor:
Kadın ne söyledi, Abbas, işitmedin mi demin?
Yarın huzûr-i İlâhide, kimseler, Ömer'in
Şerîk-i haybeti olmaz, bugünlük olsa bile;
Evet, hilâfeti yüklenmiyeydi vaktiyle.
Kenâr-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu,
Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer'den onu!
Bir ihtiyar kan bî-kes kalır, Ömer mes'ûl!
Yetîmin, girye-i hüsrân alır, Ömer mes'ûl!
Bir âşiyân-ı sefâlet bakılmayıp göçse:
Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse!
Zemîne gadr ile bir damla kan dökünce biri:
O damla bir koca girdâb olur boğar Ömer'i!
Ömer duyulmada her kalbin inkisârından;
Ömer koğulmada her mâtemin civârından!
Ömer halife iken başka kim çıkar mes'ûl?
Ömer ne yapsın, İlâhî, beşer zalûm ü cehûl!
Ömer'den isteniyor beklenen Muhammed'den...
Ömer! Ömer! Nasıl aldın bu bârı sırtına sen?
Hem yarın huzur-i İlâhi´de hem de bugün halkın önünde hesap vermek kolay olmayacaktır bu sözlere kulak vermeyenlere. Bu dünyada birileri mahrumiyetin ortağı olsa bile Ömer´ler için, mutlak adaletin sağlandığı gün hiç kimse bu mesuliyeti paylaşamayacaktır.
İktidar sahipleri, yalnızca elindeki güç ile ne yaptığından değil, ne yapmadığından da sorumludur. Bir damla kanın hesabında boğulmamak için sırta alınan bu yükün altında kalmamak için, muktedirlerin bu sözler karşısında silkinen Hz. Ömer gibi uyanmalarının vaktidir.
"Her çoban sürüsünden mesul" idi ise madem, bir milletin sorumluluğunu sırtlayanlar, bir damla kanın, yetim kalanın, biçare ihtiyarın sorumluluğunu da taşıdıklarını asla unutmamalıdırlar. Hak nerede ise onu tutup kaldırmak, zulüm nerede ise ona samimiyetle saldırmak, iktidar sahiplerinin vazifesidir.
Hükmetmek sorumluluk ister. Zira sorumsuz bir yetki düşünülemez. Her yetki bir sorumluluk getirir. Elden geleni yapmamak; çığlıkları duymamak, muhtaç olana el uzatmamaktır. Bu mesuliyeti ise ancak adaletle aşılır. Aksi halde iktidar, sırtta bir yüktür ancak.