“Herkes sağlık bilgilerini öğrenme hakkına sahiptir”

“Herkes sağlık bilgilerini öğrenme hakkına sahiptir”

“Herkes sağlık bilgilerini öğrenme hakkına sahiptir”

“Herkes sağlık bilgilerini öğrenme hakkına sahiptir”

“Herkes sağlık bilgilerini öğrenme hakkına sahiptir”
27 Mart 2010 - 10:06

Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğü Hasta Hakları İl Koordinatörü Hasta Sağlığı Uzmanı Dr. M. Kemal Öztürk, Biyotıp Sözleşmesi’nin 10. maddesine göre hastanın özel yaşamına saygı gösterilmesi...

HABER MERKEZİ
Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğü Hasta Hakları İl Koordinatörü Hasta Sağlığı Uzmanı Dr. M. Kemal Öztürk, Biyotıp Sözleşmesi’nin 10. maddesine göre hastanın özel yaşamına saygı gösterilmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
“03.12.2003 tarih ve 5013 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan “Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan hassasiyetinin Korunması Sözleşmesi: İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi”nin 10. maddesi “Özel Yaşam ve Bilgilendirme Hakkı” kenar başlığını taşımaktadır.
3 fıkradan ibaret madde aynen şu şekildedir; Herkes, kendi sağlığıyla ilgili bilgiler bakımından, özel yaşamına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Herkes kendi sağlığı hakkında toplanmış herhangi bir bilgiyi öğrenme hakkına sahiptir. Bununla beraber, bireylerin bilgilendirmeme istekleri de gözetilecektir. İstisnai durumlarda 2. paragrafta belirtilen hakların kullanılmasında hastanın yararı bakımından kanuni kısıtlamalar öngörülebilir.
Hasta Hakları literatüründe “Mahremiyet Hakkı” olarak kullanılagelen “Mahremiyet” sözcüğü, özel yaşama saygı hakkının bir boyutu olan “Özel Yaşamın Gizliliği” anlamını ifade etmekte olup, “Mahremiyet Hakkı” da özel yaşamın gizliliği hakkına denk düşmektedir. Fakat bu nüansa işaret etmekle birlikte biz, literatürdeki kullanım alışkanlığı nedeniyle özel yaşama saygı hakkı ile mahremiyet hakkını eş anlamda kullanmakta sakınca görmemekteyiz. Sözünü ettiğimiz kavramı tam ve kısa olarak ifade etmek üzere” özel hayat hakkı” deyiminin kullanılması da mümkündür.
Özel yaşama saygı hakkı, yaşama hakkı ve kölelik yasağı gibi geleneksel haklardan farklı olarak, çok sonradan (20.yy) tanınmış ve yargısal içtihatlarla geliştirmiş bir hak kategorisidir. Hatta özel yaşam gizliliği hakkının sınırlarının henüz tam bir netlik içinde çizilemediği bu konuda ciddi belirsizlikler yaşanmakta olduğu kabul edilmektedir. Fakat çok sonraları tanınmış ve koruma altına alınmış olmasına rağmen özel yaşamın gizliliği hakkının birinci kuşak haklar arsında yer aldığı, ayrıca ikinci ve üçüncü kuşak haklarla da yakın bağlantılı bir hak olduğu ileri sürülmektedir.
Bireyin yaşam alanının iç içe geçmiş üç daireden oluşturduğu genellikle kabul edilmektedir.
1. Ortak alan: Herkesin bilgisine ve ilgisine açık olan, kamuya açık alanlarda yaşanan ve herkesle paylaşılmakta bir sakınca görülmeyen yaşam alanıdır.
2. Özel alan: Kişinin ancak yakın çevresi ile paylaştığı ve tercih edilen yakınlar dışında kalmış kişilerce bilinmesi istenmeyen sınırlı korumalı yaşam alanıdır.
3. Mahrem(gizli) alan: Kişinin başkalarınca bilinmesini istemediği ve yalnız yaşamak istediği, sadece kendisi ile paylaşabildiği gizli ve sırlı yaşam alanıdır.
3 Ekim 2001 tarih ve 4709 Sayılı Kanunla özel hayatın gizliliği hakkının sınırlanabileceği haller şu şekilde sıralanabilir; Milli güvenlik, Kamu düzeni, Suç işlenmesinin önlenmesi, Genel Sağlık ve genel ahlakın korunması, Başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması.
Kamu sağlığını korumak, bulaşıcı ve salgın hastalıklarda mücadele kapsamında alınabilecek bazı tedbirler ya da genel ahlakın korunmasına yönelik tedbirler nedeniyle, özel hayatın gizliliği hakkına sınırlamalar getirilmesi mümkün olabilmektedir.
Hastalığı ile ilgili olarak hastanın hekimine sır olarak açtığı ve açıklamamak üzere emanet ettiği bilgiler ya da konular tanı ve uygulanan tedavi hakkında üçüncü kişilere ya da basına açıklama yapılması özel yaşamın gizliliğinin çiğnenmesi ve tipik bir mahremiyet ihlalidir. Eğer hasta kendisi ile ilgili bu bilgilerin en yakınlarına dahi açıklanmamasını istemişse, mahremiyet hakkına daha duyarlı ve saygılı olmak gerekir.” (s)