Hem eğlendi, hem eğlendirdiler

Hem eğlendi, hem eğlendirdiler

Hem eğlendi, hem eğlendirdiler

Hem eğlendi, hem eğlendirdiler

Hem eğlendi, hem eğlendirdiler
21 Ocak 2013 - 09:30

Kırklar Eğitim A.Ş. Çocuk Akademisi tarafından ‘Yaşamın Çocuklar yoluyla anlatılan şiir dinletisi’ düzenlendi.




HABER MERKEZİ





‘Yaşamın Çocuklar yoluyla anlatılan şiir dinletisi’ Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğü Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda 18 Ocak 2013 Cuma günü saat 18.30’da yapıldı.


Saygı duruşu ve istiklal marşımızın okunmasıyla başlayan şiir dinletisinde bir konuşma yapan Kırklar Eğitim A.Ş. Genel Müdürü Adem Kemerli, çocukların okul öncesi eğitim süresinde ilköğretime hazırlatılırken, paylaşmayı, dayanışmayı, sosyalleşmeyi ve birlikte çalışmayı öğrendiklerini söyledi.


Okul öncesi eğitimde esas amacın çocuklarda öğrenmeye ilgi uyandırmanın yanı sıra çocuğun var olan yeteneklerini görünür kılmak olduğunu ifade eden Kemerli, uygun fiziksel ve sosyal çevre koşullarında ve sağlıklı etkileşim ortamında yetişen çocukların, daha hızlı ve başarılı bir gelişim gösterdiklerine dikkat çekti.


Eğitimin ilk basamağını oluşturan okul öncesi eğitimi gömleğin ilk düğmesi olarak örneklendiren Kemerli, bu düğmenin doğru iliklenmesi gerektiğini belirterek;


“Çocukların daha sonraki yaşamlarında önemli rol oynayan bedensel, psikomotor, sosyal, duygusal, zihin ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı, kişiliğin şekillendiği ve çocuğun devamlı olarak değiştiği bir süreçtir. Bu nedenle, çocuğun küçük yaşlarda sağlıklı bir ortamda gelişimini sürdürmesi önem kazanmaktadır. Sağlıklı ve istenilen davranışlara sahip çocuklar yetiştirmek, onların gelişim özelliklerini ve bu özellikler doğrultusunda gereksinimlerinin neler olduğunu bilmeye bağlıdır. Erken çocukluk dönemindeki gelişmelerle, okul öncesi eğitim artık anne ve babanın yalnız başına başarabileceği bir konu olmaktan çıkmış durumdadır. Eğitim, öğrenci-öğretmen-veli üçgeninden oluşan platformdur. Bu birliktelik ne kadar bilinçli ve sağlıklı olursa, çocuklarımızda o oranda sağlam bir kişilik kazanırlar. Eğitimin sağlam temeller üzerine kurulmasında ve insanların ileri yaşlardaki başarılarında okul öncesi eğitimin rolü bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ana kucağındaki yoğun ilgiden sonra, anaokulu ortamı çocuk için dünyaya açılan yepyeni bir penceredir. Olumlu yada olumsuz anlamda verilen her şey, onları yetişkinlik yıllarında da doğrudan etkilemektedir. 3yaşına kadar bir çocuğun beyni bir yetişkinden 2,5 kat fazla çalışır, 6 yaşına kadar bir profesörden 2 kat hızlıdır. Yapılan tüm uluslararası araştırmalar ve uygulanan testler göstermektedir ki 0-6 yaş grubunda, gelişim düzeyinde okul öncesi eğitimi almış çocukların, akademik programlarda eğitim almış olanlara göre l. sınıf başarı düzeyleri daha yüksektir ve okuma yazmaya daha hızlı geçmektedirler. 12 yaşında IQ değerleri 5 puan daha yüksektir, 15 yaşında yetenek sınavlarında yüzde 90 ila 100 arası başarı sağlarlar. Yüzde 65'i liseyi, yüzde 45'i üniversiteyi sorunsuz kazanır ve bitirir. Yetişkin olduklarında dış dünyayla kolay ve sağlıklı iletişim kuran, sosyal insanlar olurlar.


Çocukta zeka gelişiminin yüzde 70’lik kısmı 7 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerisi bu yaşta gelişir. Çocuğun grup içine katılması, sağlıklı ilişkiler kurması, kültürel değerlerine sahip çıkması, sosyalleşmesi gibi olgular bu yaşta gelişir. Bu dönemdeki sapma ve olumsuzluklar çocuğun bütün yaşamını olumsuz yönde etkiler. Farklı kültür ortamlarından ve ailelerden gelen çocuklar ortak bir yetişme ortamına okul öncesi eğitim kurumlarında ulaşır. Çocuk kendine güven duygusunu bu kurumlarda kazanmaya başlar. Nesneleri, eşya ve varlıkları, temel bir takım becerileri, davranışları, olumlulukları ve olumsuzlukları öğrenmeye başlama yaşı 4-6 yaşları arasındadır. Aile içi desteğin tek başına yetmediği, çocuğun kendi yaşıtlarıyla birlikte olabileceği, bedensel ve zihinsel gelişmelerini sağlıklı biçimde sürdürebilecekleri bir ortam olduğu için okul öncesi eğitim zorunlu ve gereklidir. Türkiye genelinde ortalama okul öncesi okullaşma oranı yüzde 15’tir. Bu son derece çarpıcı bir orandır. Diğer Ülkelerle karşılaştırıldığı zaman durum daha net olarak anlaşılmaktadır. Avrupa’daki bir çok ülkede bu oran yüzde 100'dür. Okulöncesi eğitiminin desteklenmesi için sonuç olarak şunları söyleyebiliriz: aile ve eğitimci işbirliği ile gerçekleşen okulöncesi eğitim, çocuğun daha geliştirici, ileriyi görebilen, yeni ürünler yaratabilen ve çevresini kendi amaçları için yönlendirebilen özerk bir birey olarak yetişmesine katkı sağlayacaktır. Okul öncesi eğitim önemli ve her çocuk için gereklidir” dedi.


Yapılan açılış konuşmasının ardından öğrenciler tek ve koro halinde şiir ve şarkı söyleyerek gösterini sundular. Şiir dinletisine okul öğretmenleri, öğrenci velileri katılırken, şiir okuyan ve gösteri yapan öğrenciler bir yandan eğlenirken, diğer bir yandan da sahnedeki performansları ile katılımcıları eğlendirdiler. (Ufuk Ertop)