GÖRÜNEN KÖY

GÖRÜNEN KÖY

GÖRÜNEN KÖY

GÖRÜNEN KÖY

GÖRÜNEN KÖY
13 Mart 2014 - 13:10

Nasıl bir toplum olduk

 


 


Av. Necmi Özden



Sevgili okurlar, her gün yazılı ve görsel basında o kadar çok toplumsal davranışlarımızla ilgili olumsuz haberler yer alıyor ki artık inanın gazete okumak ve akşamları iş çıkışı evimize gittiğimizde televizyon başında haber programı izlemek içimden gelmiyor. Kendi kendime soruyor, düşünüyor bir sonuca varmaya çalışıyorum. Hiç mi güzel şeyler olmuyor ülkemizde. Elbette ki -oluyor- cevabını veriyorum kendime. Ama olanlar o kadar az ki, gösterilmiyor-yazılmıyor-çizilmiyor. Ulusal basınımızda magazin haberciliği yapılıyor. Sadece bir akşamda çıkan olumsuz haberlerden siz değerli okuyucularıma bazı örnekler vereceğim. Lütfen kusuruma bakmayın. Acı ama gerçek. Bakın daha geçen haftalarda Mersinde bir baba evde cinnet getirerek karısı ve yaşları 1, 2 ve 5 olan üç çocuğunu başlarına çekiçle vurmak suretiyle öldürdü. 4. çocuğu olan 7 yaşında ki oğlunu okulundan alıp, ikamet ettiği apartmanın 13. katına çıkararak çocuğunun “Lütfen beni öldürme baba çığlıkları içinde” 13. kattan yere atışını tüm komşuları sadece izliyor. Engel olmuyor-olamıyor. Cinnet getiren baba da aynı yerden kendini boşluğa bırakıyor. İstanbul da meydana gelen bir trafik kazasında anne ile 6 yaşında ki kızı karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor. Bu esnada kendilerine çarpan aracın etkisiyle ikisi de yol kenarına savruluyorlar. MOBESE kameraları ölüme terk edilen iki kişinin ardından kaçan sürücüyü kayda alıyor.  Yine İstanbul da olan olayda, gürültü yapan komşusunu av tüfeği ile vuran adamın sırra kadem basışı anlatılıyor. Yine aynı akşam bir başka haber : Adana ilinde ….. Mahallesi ….. Sokağı’nda çöp konteynırına bırakılmış bir bebek cesedi bulundu haberi. İşin insanı kahreden tarafı cesedin hayvanlarca parçalanmış olması. Adli Tıpa düşen görev; bebeğin canlımı yoksa ölümü çöpe bırakıldığını çözmek. Ne acı. Aynı programda yer alan bir diğer haber ise bir adamın karısını kendisini aldattığı iddiası ile 4 yerinden bıçaklayarak öldürmesi haberi. Bir kadın cinayeti daha. Yakalanan adama muhabir soruyor. Niye karını bıçakladın? El cevap: “Namus belasına”. Aynı akşam Adana’dan bir başka haber: kanalizasyon çukurunun rögar kapağı hırsızlarca çalınınca yaşlı adam kanalizasyon çukuruna düştü. Yaşlı adam basına yaptığı açıklamada belediyeyi sorumlu göstererek “Tedavi masraflarımı belediye üstlensin ”dedi.  Bir başka haberde İstanbul da düzenlenen fuhuş operasyonunda aralarında çok sayıda HİV Virüsü taşıyan yabancı uyruklu kadın ele geçirildi. Haberin devamında kadınların sınır dışı edildikleri ve o kadınlarla yatan erkeklerin en yakın hastaneye başvurmaları gerektiği aktarılıyor.  Bir başka haberde: doktora tedavi olmak maksatlı giden kadın hastanın bayıltıldıktan sonra cinsel istismara uğradığı haberi. Kadın ayılınca hasta haklarını gidip şikayetçi oluyor, oradan olay adli vaka olarak savcılığa yansıyor. Doktor açığa alınıyor. İstismara uğrayan kadının kocası “Ben bu işin peşine bırakmam” diyor. Hemen ardından İstanbul Hacıüsrevde çalınan lüks otomobilin yakalanması için polislerin lüks otoyu takibi ve içindeki şüphelileri yakalamak maksatlı havaya ateş açmaları yer alıyor. Daha durun bitmede yine aynı haber programından bir haber daha: İzmir de işkence ile öldürülmüş, bacakları ve kulakları kesilmiş, karnı deşilmiş ve parkta bir ağaca asılı halde bulunmuş bir kedi haberi. Artık miden kaldırmıyor deyip başka bir haber programı açıyorsunuz. Karşınıza hemen kuyumcu soygununda vurulan ve hastanede yaşam savaşı veren kuyumcunun haberi çıkıveriyor. Neyse ki çalınan altınlar bulunmuş. Ama sahibi yaşam-kalım savaşı veriyor. Sonra intihar etmek isteyen genç kızın eteğinden yakalanarak hayatta kaldığının haberi veriliyor. Hemen ardından lisede bir kavga olayı. Lisede iki grup arasında çıkan bıçaklı kavgada 5 genç bıçakla yaralandı haberi. Altın bilezikleri için bileği kesilen ev hanımının haberi. Gecenin 12 sinde gözleri ama bir adamın cebinden yere yatırılarak dayak karşılığı alınan 15 TL’nin haberi. Dahası ve dahası… Bu örnekler ve daha pek çoğu sadece bir akşam iş çıkışı evinize gidip, şöyle televizyon karşısında biraz haber izleyeyim deme hatasını yaptığınızda karşınıza geliveren haberler. Bu haberler insanları o kadar olumsuz düşünmeye itiyor ki, toplumun ne hale geldiğini sorgulamaya başlıyorsunuz.  Hemen Recep İvedik karakteri aklıma geliyor. Recep İvedik eve gelmekte geç kalan kız hakkında “ acaba kızı şişleyip, öldürüp tecavüz ettikten sonra ona gelinlik giydirip gömmüşler midir” diye söyleniyor filminde. Bu söylem birçok insanı güldürebilir fakat toplum olarak ne hale geldiğimizin en açık ispatıdır bu cümle. Anlayanın ve anlayabilenin suratına tokat gibi yapışan bir şamar. Ben bu sözleri var olan somut durum hakkında gerçekçi bir tespit olarak saptadım. Sabah olunca nasıl işe giderim diye korkuyorsunuz. Sonra korkulu halinizi çaktırmadan bir eşinize, birde oğlunuza bakıyorsunuz ve asıl o korkuyu onlar adına yaşadığınızı anlıyorsunuz…