Ezilenler gücünü fark ederse

Ezilenler gücünü fark ederse

Ezilenler gücünü fark ederse

Ezilenler gücünü fark ederse

Ezilenler gücünü fark ederse
16 Haziran 2010 - 09:23


 


Egemenler devlet yönetimlerinde tek tip toplum yaratma anlayışıyla beslenirler.
İktidarlarını kendine benzeştirdikleri kitlelerin desteğiyle ayakta tutarlar.
Yönetim kadroları da tek tipçilikten ayrıcalıklarla kazanımlar elde ettiği için, iktidarlarını korumak adına her şeyi mubah görür.
Rejim denilen olgu, belli bir sınıfın lüks yaşamını daim kılan yönetim biçimi olmuştur.
Ayrıcalıklarını kaybetme korkusundan, kendilerini ayakta tutanlar, rejime sımsıkı sarılırlar.
Rejimlerini korumak adına gayri meşru çeteler kurarlar. Devlet içinde devlet oluştururlar.
Devletin bütün kademelerine sızarlar. Medyayı kullanırlar. İş adamlarını tehdit ederler, suikastlar yaparlar.
Kendilerini ayakta tutmak adına çok acımasız davranırlar.
Ayrıcalıklı rejimlerini ayakta tutmak için kendilerinden bile kurban vererek sansasyon yaratmaktan çekinmezler.
Ezilen kitlelerin sırtından pastanın büyük bölümünü ayrıcalıklı azınlık paylaşır.
Beyin bonbardumanı ile küçük yaşta eğitilen çocuklar birer kurşun asker olarak yetiştirilir.
Okullardaki eğitim rejimin ayakta durması esasına göre dizayn edilmiştir.
Öyle bir toplum oluşturulur ki; ezilen halk yığınları kendini sömürenleri kahraman olarak algılar.
Ezilen halk için kendini feda edenleri de düşman olarak algılar.
Gücünün farkına varmasın diye çeşitli araçlarla narkozlanır.
Futbol bir spordur, ama aç vatandaşın derdi karnını doyurmak değildir.
Hangi takımın şampiyon olacağını açlığından fazla önemser.
Sayısal lotolar, totolar, at yarışları v.s talih oyunlarıyla zengin olacağı hayaliyle ömür tamamlar.
Kutsallar yaratılır ve tabulaştırılır.
Kutsalları eleştirenler cezalandırılır.
Bir ayağı toplumsal narkozlama olan rejimlerin öbür ayağı da korkuyla sindirmedir.
İki arada sıkışan toplum katmanları silkinip ayağa kalkamaz hale getirilir.
Egemenler de uyuşturulup korkutulan yığınların sırtından o toprakların servetini paylaşırlar.
Demokrasinin gereği olan seçimlerde halk egemenlerin istemediği partilere destek verirse, bidon kafalı ve cahil olarak ilan edilir.
Tek tipçiliği aşan, özgürlüğünü arayan halk yığınları biriken öfkesini günün birinde örgütlü biçimde patlatır.
Kızgın eşek, at’ı geçer.
Ezilen halklar gücünü fark ederse, ayrıcalıklılar kaçacak delik bulmazlar.