“Ergene’den nemalananların karşısındayız”

“Ergene’den nemalananların karşısındayız”

“Ergene’den nemalananların karşısındayız”

“Ergene’den nemalananların karşısındayız”

“Ergene’den nemalananların karşısındayız”
01 Şubat 2012 - 09:38

Ergene Platformu Yürütme Kurulu Üyeleri Kırklareli’nin Lüleburgza ilçesindeki Petrol-İş Sendikası Toplantı Salonu’nda bir araya geldiler.




HABER MERKEZİ


Toplantıya; Sefer Kılıç, Göksal Çidem, Hakan Dedeoğlu, İsmail Metin, Gürcan Kırım, Hacer Doğrugüven, Bülent Bacıoğlu katıldı. 


Toplantıda “Ergene Havzası Koruma Eylem Planı” başta olmak üzere havzada yaşanacak ve yaşanmakta olan planlar görüşüldü. Yapılan toplantının ardından Ergene Platformu Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:


“Ergene Havzası için bugüne kadar yapılan planlardan havzanın büyük zararlar gördüğü her kesimce kabul görmektedir. Havzada nedeni ve sorumluları belli olan bir çevre felaketi yaşanmaktadır. Bundan sonra yapılacak olan planları ve uygulamalarını yakından takip edeceğiz. Bölgede yaşayan STK’lar adına, Bölgede yaşananlara taraf olacağız.


Ergene nehri 25 yıl önce Yıldız Dağları’ndan, Meriç nehrine kadar geçtiği bölgelere hayat verirken, bugün hastalık, yokluk, kıtlık hatta ölüm saçmaktadır. Trakya’nın atardamarlarında zehir olarak dolaşmakta ve tüm yaşamı yok etmektedir.


Ergene’nin kurtarılması için yapılacak olumlu çalışmalara destek veriyoruz. Ancak hazırlanan Mayıs 2011 planının çok acele yapıldığını görüyoruz. Yaklaşık 1 milyar TL ile kamuoyuna sunulan plan bugün 2,5 milyar TL seviyelerine çıkmıştır. Plan maliyetleri bu kadar yükselirken, ülkemizde yaşanan kanser olayları da hızla artmakta ve bunların tedavisinde 2,5 milyar Dolar harcandığı Sağlık Bakanlığınca açıklanmıştır. Özel ve yurt dışında tedavi görenleri de maliyet hesabına kattığımızda ortaya korkunç boyutlarda bedeller ödendiği ortaya çıkmaktadır.


Islah Organize Sanayi Bölgeleri sorunu çözüm olgusuyla, Trakya’yı bitirecek planlara dönüşmemelidir. Islah Organize sanayiler ile Trakya yeni göçleri kaldıracak durumda değildir. Yaşam kaynaklarının kısıtlı ve tükenmekte olduğu topraklar yeni nüfus artışlarını kaldıramaz. Bakanlık, bölge sorunlarının planlarını bölge halkıyla paylaşarak yapmalıdır. Dünyadaki kanser artış oranlarının yüzde 80 çevresel etkilere bağlı olduğu Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası kanser ajansı tarafından açıklanmıştır. Çevresel etkilere neden olan ağır metallerin neredeyse tamamı Ergene’de fazlasıyla mevcuttur. Ergene temizlenecekse, hayata dönecekse, toprağı ve yaşamı yok eden ağır metaller içeren sanayinin ülkenin en bereketleri toprakları


üzerinden plan süresince aşamalı olarak kaldırılması öncelik ve aciliyetle uygulamaya konmalıdır. Trakya yarım adasının yer altı ve yerüstü su kaynaklarının tamamına yakını kuzeyde bulunan Yıldız Dağları’ndadır. Ergene için hazırlanan planlarda kaynakların korunması, tahrip edilenlerin kurtarılması için adım atıldığı, kaynak ayrıldığı görülmemektedir. Kaynaklar için yürürlükte olan yasalar ve Çevre Düzeni plan hükümlerinde de korunması gerekirken, bugün kaynaklar üzerinde Çimento fabrikaları ile taş ve maden ocaklarına her geçen gün bir yenisi eklenmektedir. Ortada yapılan planlar ve yasal hükümler olmasına rağmen bugünün ve geleceğin su kaynakları acımasızca yok edilmektedir…


Ergene’de üretilen pirinçler ihraç edilirken, bugün ithal eder duruma gelmiş. Ergene kıyısındaki insanlar bir zamanlar sattıkları ürünleri satın alır hale gelmişlerdir. Yanı başında ergeneyi kullanamayan insanımız, Ürün yetiştirmek, hayatını idame ettirmek için Istranca Barajları’ndan parasını ödeyerek su alır duruma gelmiştir. Kirliliğin bedelini ne yazık ki üretici öderken, kirletenler kirletmeye ve yok etmeye devam ediyorlar.


Ergene’nin bir kolu olan Muratlı’da böyle bir durumun ortaya çıkması gerçekten çok tehlikeli bir durumdur. Bir taraftan biz suyumuzu kurtarmaya çalışılırken, topraklarımız ve havamızda gasp edilmeye çalışılmaktadır. Bu hareketleri desteklemez ve karşısında durmazsak çocuklarımıza ve torunlarımıza bunun hesabını veremeyiz. Aşağı Sevindikli Köyü halkının bu haklı mücadelesinde yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyoruz.


Çevre mücadelesi; siyaset ve ideolojiler üstü bir mücadeledir. Çevre mücadelesinin dayandığı tek bir fikir varsa o da doğa-insan dengesinin hakça kurulmasıdır. Ergene Platformu, bölgemizde bu yaklaşımla faaliyet gösteren 100′e yakın STK’dan oluşmaktadır. Çevre mücadelesini siyaset ve ideolojiler üstü bir üslupla yürütmekte kararlı olan Ergene Platformu, Ergene Havzası’nda yıllardır çözümsüz kalan sorunların bilim ve hukuk çerçevesinde çözülmesi ne dair net bir söyleme sahiptir. Ergene Platformunun gerek üslubu gerekse söylemi, bölgenin toprağı, suyu ve havasına sahip çıkarken bölge insanını merkeze almaktadır. Bunun dikkate alınması çevre mücadelesinin geleceği açısından önemlidir.” (s)