Eğitim ve Bilim Işgörenleri Sendikası’nın 29 Ekim mesajı

Eğitim ve Bilim Işgörenleri Sendikası’nın 29 Ekim mesajı

Eğitim ve Bilim Işgörenleri Sendikası’nın 29 Ekim mesajı

Eğitim ve Bilim Işgörenleri Sendikası’nın 29 Ekim mesajı

Eğitim ve Bilim Işgörenleri Sendikası’nın 29 Ekim mesajı
30 Ekim 2009 - 11:31

Eğitim ve Bilim Işgörenleri Sendikası’nın 29 Ekim mesajı Cumhuriyetimizin 86. kuruluş yıldönümünde bir kutlama mesajı da, Eğitim ve Işgörenleri Sendikası’ndan geldi. Kutlama mesajında şu cümlelere yer verildi: “Cumhuriyet tarihimizde; ülkemiz ve ulusumuz olarak zor günleri bugüne kadar hep birlikte yaşadık. Ama son yıllarda yaşadığımız kadar zor ve tehlikeli bir süreç hiçbir zaman yaşanmamıştır. Bugün, bizi ulus yapan, toprağımızı vatan yapan Cumhuriyetimizin 86. yılını kutlamaktayız. 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından bu duruma karşı mücadele veren 140 vatansever Malta’ya sürgün gönderilmesine, Sevr’in imzalanmasına rağmen, Türk Ulusu Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bağımsızlık ateşini Anadolu’da yakmış ve son noktayı 29 Ekim 1923’te koymuştur. Bugün ülkemizin ve ulusumuzun yaşadıkları da dünden farklı değildir. Çünkü çağ değişmemiştir ve hala emperyalist çağ devam etmektedir. Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk; Cumhuriyetimizi, kendi el yazısıyla ‘Medeni Bilgiler’ kitabında belirttiği gibi, dil, tarih, kültür ve yurt birliği temellerine dayandığını yazmış ve bu ana temelleri ilke ve devrimleri ile ayağa kaldırmıştır. Bunun sonucunda ortaya çıkan ulusun adına; Türk Ulusu, yurdun adına da Türkiye Cumhuriyeti demiştir. Sınırlarını da ‘Misak-ı Milli, Say Misak-ı Milli ve Maarif Misak-ı Milli’ olarak çizmiştir. Yani, ülkenin ve ulusun bölünmez bütünlüğü, ekonomik ve siyasal bağımsızlık ve eğitim öğretim birliğidir. Uluslaşma sürecinin olmazsa olmazlarını ortaya koyan Mustafa Kemal Atatürk, ufkun ötesini gördüğünü daha dünyaya o günlerde ispat etmiştir. Bugün tüm dünyayı kan ve gözyaşına boğan ABD ve AB emperyalizmi, ulus devletleri sömürüde önünde bir engel olarak gördüğünü ortaya koyduğu BOP vb. haritalarla ilan etmiştir. Işin şakası yoktur. Son süreçte, ABD ve AB başta olmak üzere işbirlikçi iktidar ve terör maşaları, Türkiye Cumhuriyeti ve Kemalizmi hedef almakta, dil, tarih, kültür ve yurt birliğini yok etmek için el birliği ile saldırmaktadır. Gerek yandaş medyanın haber ve programları ile kültür birliğimize, gerekse yeni anayasa tartışmaları ile ulus kavramı ve dil birliğimize saldırılmaktadır. Özellikle ulus olma ve uluslaşmanın en önemli ayağı olan dil birliği, ‘ana dilde eğitim yani eğitimin milliyetler temelinde bölünmesi’ gündeme getirilmektedir. En acısı da kendisini ilerici, devrimci, çağdaş sayan sendikal yapıların da bunu savunmasıdır.Diğer bir nokta da; Cumhuriyetimize bunca saldırılar yaşanırken, Cumhuriyetimizin en temel kurumları, organları ve demokratik kitle örgütlerin, Cumhuriyetimizden yana taraf olunca darbeci, statükocu olarak ilan edilmesidir.  Asıl Cumhuriyetten yana taraf olmayanların sorgulanması, yargılanması gerekirken, emperyalizmin desteği ile tam tersi yaşanmaktadır. Yalnız unutulmamalıdır ki Türk Ulusu, emperyalizme dersini her zaman vermiştir. Eğitim-Iş olarak, Mustafa Kemal Atatürk’ün yurttaşlık temelinde tanımı olan ‘Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir’ tanımından başka tanım kabul etmiyoruz. 19 Mayıs 1919’dan beri verdiğimiz antiemperyalist mücadelede, başta eğitim ve bilim işgörenleri olmak üzere tüm ulusumuz kararlıdır. Tam bağımsız Türkiye mücadelemize; başta öğrencilerimizle, velilerimizle, tüm halkımızla ve Cumhuriyetimizin tüm kurumları ile 86. yılımızda da devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız. Yaşasın ‘Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’.