Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Kırklareli Şubeleri Üyeleri 18 Eylül 2014 Perşembe günü saat 16.00’da Özgürlük Parkı’nda toplanıp Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yürüyüş yaptılar Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne çeşitli sloganlarla gelen Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Kırklareli Şubeleri Üyeleri İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kapısına çelenk bıraktılar.




HABER MERKEZİ


Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Kırklareli Şubeleri Üyeleri 18 Eylül 2014 Perşembe günü saat 16.00’da Özgürlük Parkı’nda toplanıp Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yürüyüş yaptılar Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne çeşitli sloganlarla gelen Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Kırklareli Şubeleri Üyeleri İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kapısına çelenk bıraktılar.


Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi Başkanı Ramazan Özenç ve Eğitim-İş Kırklareli Şubesi Başkanı Gürsel Özdemir şu açıklamalarda bulundular;


“ 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı 15 Eylül 2014 itibari ile tüm yurtta olduğu gibi ilimizde de başladı 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı’nın öğrencilerimize, velilerimize, öğretmenlerimize başarı, huzur ve mutluluk getirmesini dileriz. Yapılan resmi açıklamalara bakıldığında ilimizin eğitim öğretime hazır olduğunu öğretmenlerimizin öğrenciler özlemle beklediği belirtilmektedir. Ancak son yapılan il dışı atamalarının açıklanmasının 9 Eylül günü yapılmıştır. İlimize tayin isteyen öğretmenlerinde 15 Eylül 2014 günü maaşlarını aldıktan sonra eski görev yerlerinden ayrılabilmiştir. Bundan dolayıdır ki yüzlerce öğrencimizin 15 Eylül pazartesi günü öğretmenlerinin yüzünü göremeden eğitim öğretin yılına başlamışlardır Oysa 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı’nın hangi tarihte başlayacağı bir yıl öncesinden bellidir. Ayrıcî kamuoyunda torba yasa olarak bilinen yasa öğretmenlere bir müjde olarak sunulmaya çalışılmaktadır. Oysa torba yas, aday öğretmene mülakat, çalışan öğretmene rotasyon demektir. Mülakat yandaş aramak, rotasyon ise tam anlamıyla sürgündür. Ayrıca bu atama görev almak için bekleyen 300 bin öğretmenin derdim çözmeyeceği kesindir. 250 binin üzerinde eğitim fakültesi mezunu garsonluğa, inşaat işçiliğine, pazarcılığa mesleğinin dışındaki işleri yaparak hayatlarım idame etmeye devam edecektir. İlimiz de uygulanan bu politikalardan nasibini alacaktır. Eğitimde 4+4+4 dayatmasının kaçınılmaz bir sonucu olarak liseler, tıpkı ilkokul ve ortaokullar gibi mevcut sistemin ve onun koruyucusu olan siyasi iktidarın ekonomik-siyasal çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırılırken, öğrencilerimiz özel liselere, meslek liselerine, imanı hatip liselerine ve açık liselere yönlendirilmiştir. AKP hükümetinin, eğitim sistemini ticarileştirme ve dini içerikte yeniden biçimlendirme uygulamaları 4+4+4 dayatması sonrasında katlanarak artmıştır. Eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında okul dönüşümleri sürecinde yaşanan sorunlar giderek ağırlaşmaktadır. Okul dönüşümleri sürecinde merkezi ve alt yapı sorunu olmayan okulların imam hatip yapılması yetmiyormuş gibi, şimdi de normal ortaokullarda imam hatip sınıfları açılarak "bütün okulları imam hatipleştirme" yolunda büyük bir adım atılmıştır.


Laik eğitim anlayışına meydan okurcasına zorunlu ve "zorunlu seçmeli" din dersi dayatmalarına ek olarak liselere mescit açılmasının zorunlu hale getirilmesi, piyasacı, bireyci ve dini içerikli kavram ve söylemlerin artması vb gibi pek çok sorun, 2014-2015 eğitim öğretim yılı başında öne çıkan temel eğitim sorunları olarak dikkat çekmektedir. Bunlar yetmiyormuş gibi siyasal iktidar karma eğitimi tartıştırır duruma gelmiştir


TEOG yerleştirmeleri sürecinde defalarca uyarmamıza rağmen göz göre göre yapılan yanlışlar sonucunda çok sayıda öğrenci belki de hiç gitmek istemeyeceği bir lise türüne otomatik olarak yerleştirilmiştir. TEOG'da tercih yapmayan 134 bin öğrenciden 94 binin meslek, 40 binin imam hatip liselerine otomatik olarak yerleştirilmiş olması MEB'in dayatmacı politikalarının son örneği olmuştur. Bu uygulamalarda inat eden siyasi iktdar milli eğitim tarihinde ilk defa 9. Sınıflardan ilk hafta yoklama alınmamasını önermiştir. Bakanın yaptığı açıklamalarda yerleştirmelerin Eylül ayı sonuna kadar devam edeceği açıklanmıştır.


Devlet okullarına kaynak bulamayan siyası iktidar bu yıl bir ilke daha imza atmıştır. 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı’nda özel okullara gidecek olan 250 bin öğrenciye toplam 800 milyon TL'lik "destek" verilecektir. Öğrenci başına verilecek destekler 2 bin 500 TL ile 3 bin 500 TL arasında değişecektir. AKP hükümeti 12 yıldır, her fırsatta özel okullara yönelik teşvik politikaları geliştirmek için olmadık yollar denemiştir. Bugüne kadar özel okullara vergi teşvikleri ve çeşitli kalemlerde indirimler yapılmış, devlet okullarının talepleri dikkate alınmazken, özel okulların istekleri hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı taralından anında yerine getirilmiştir. Bu yıl ilimiz merkezinde İlköğretim okullarında anasınıfı ücretleri 50 TL. ile 220 TL. arasında belirlenmiştir. Özel okullara destek sunan zihniyet devlet okullarında velilerden para toplamaya devam etmektedir.


Milli eğitim de yapılan son yönetici değerlendirme ve atama süreci de bu eğitim öğretim yılı öğrencilerimizi olumsuz etkileyeceği kesindir. Değerlendirmeye giren 97 kurum yöneticisinden 50 tanesi sözde başarılı müdür olarak belirlenmiştir. Bu başarılı müdürlerin 22 tanesi durumlarına uygun olarak aynı kurumlarına atanmıştır. 28 başarılı(!) müdür atamasını beklemektedir, bu atamaların eğitim öğretim yılı başına yetişememiştir, ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamada 140 kurum şu anda yöneticisizdir. Kırklareli toplamında 358 kurum olduğuna göre kurumlarımızın yaklaşık % 401 yöneticisiz olarak 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı’na başlamıştır.


Yapılan bu uygulamalar sonucunda ilimizde başarı sıralaması Türkiye genelinde her geçen yıl aşağıya düşmektedir. ÖSS ve OKS’lerde Türkiye birincisi olan ilimizin sıralaması şimdi 10’ların altına düşmüştür.


Biz yinede yöneticisi olmayan, öğretmeni olmayan, hizmetlisi olmayan okullarımızda eğitim öğretim gören tüm öğrencilerimizin, velilerimizin ayrıca görev başında olan öğretmen, yönetici, memur ve hizmetlilerimizin 2014-2015 eğitim öğretim yılını huzur başarı ve mutluluk içinde geçirmelerini diliyoruz. Eğitim-Sen ve Eğitim-İş olarak, kimsesizlerin kimsesi olmaya devam ederek laik, bilimsel, demokratik ve parasız eğitimin savunucusu ve takipçisi olacağız.”  (Berkay Çamlı)