Eğitim-İş Kılık-Kıyafet Devrimi’ni değerlendirdi

Eğitim-İş Kılık-Kıyafet Devrimi’ni değerlendirdi

Eğitim-İş Kılık-Kıyafet Devrimi’ni değerlendirdi

Eğitim-İş Kılık-Kıyafet Devrimi’ni değerlendirdi

Eğitim-İş Kılık-Kıyafet Devrimi’ni değerlendirdi
02 Aralık 2012 - 09:38

Eğitim-İş Kırklareli Şube Başkanı Hayri Girgin'in öğrencilerin Kılık-Kıyafet Yönetmeliği’nde yapılan köklü değişiklikleri değerlendirerek yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:













HABER MERKEZİ





“Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni yönetmeliğin amaçlar maddesinde, yürürlükten kaldırılan eski yönetmeliğin amaçlar maddesinde yer alan “Atatürk İnkılap ve ilkelerine uygun, uygar, aşırılıklara kaçmayan ve sade bir kılık kıyafet”  hedefi yer almamaktadır. Yönetmelik bu haliyle AKP’nin okullardan sistematik olarak Atatürk’ü silme politikalarının devamı niteliğindedir.


Yine,  yönetmelikte belirlenen sınırlamalar dışında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafet serbest olacak. Kız öğrenciler, ortaokul ve liselerde, seçmeli derslerde başlarını örtebilecek. 


4+4+4 düzenlemesiyle eğitimi dinselleştiren siyasal iktidar, bu yönetmelikle gerçek niyetini bir kez daha ortaya koymuştur. Buradaki asıl amaç, türbanı anaokulu dahil tüm okullara sokmaktır. Türbanın okullara girmesi, başını örten ve örtmeyen öğrenciler arasında kamplaşmalara da yol açacak, sınıflar ikiye bölünecektir. Siyasi iktidarın, türbanın okullara sokulmasından sonraki adımı ise karma eğitime son vermek olacaktır.  


Okul forması öğrenciler arasındaki sosyo-ekonomik farkları kapattığı gibi öğrenciler için aidiyet duygusu yaratır ve geliştirir. Bu durum öğrenci olmayanlarda ve çeşitli nedenlerle örgün eğitim dışında kalanlarda öğrenciliğe ve eğitime karşı özendirici bir etki yaratır. Serbest kıyafet uygulaması ise ülkemizde yaşanan sosyo-ekonomik farklılıkları, gelir dağılımındaki adaletsizliği okullarımıza yansıtır. Bu uygulamayı ancak toplumun gelir düzeyini eşitlemiş bir devlet yapabilir. Gelir dağılımındaki uçurumu kapatmadan bu uygulamanın hayata geçirilmesi okullarımızda korkunç yoksulluk manzaraları ortaya çıkaracaktır. 


Özellikle ilköğretim çağındaki çocukların gelişim dönemi göz önüne alındığında ekonomik durumu güçsüz olan ailelerin çocukları ciddi travmalar yaşayacaktır. Çocuklar arasında marka rekabeti başlayacak, “bugün ne giyeceğim” kaygısı taşıyan öğrenci derslerine dikkatini veremeyecek ve okuldan soğuyacaktır. Ayrıca bu durum, okullardaki eşitlik kavramını da zedeleyecektir.


Yönetmelikte bir başka dikkat çekici ifade ise “kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyilmeyecek” ifadesidir. Ülkemizin güney bölgelerinde sıcaklıklar mayıs ayından itibaren artmaktadır. Bu bölgelerdeki öğrencilerin 30 derecenin üzerindeki sıcaklıkta uzun kollu gömlek giymelerini istemek mantıksızlıktır. Kolu cinsel bir obje olarak gören siyasi iktidar, öğrencileri kapalı giyinmeye zorlamaktadır. 


Bu yönetmelik, pedagojik ve bilimsel değerlendirmeler yapılmadan tamamen siyasi kaygılarla hazırlanmış, ayrıştırıcı bir yönetmeliktir. Eğitim-İş olarak, kılık-kıyafet serbestliği adı altında eğitimi dinselleştirme amacının bir başka adımı olan söz konusu düzenlemenin sorunlu bölümlerinin Sendikamız ve veliler eliyle etkisiz kılınabilmesi için ulusal yargı yerleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde gereken girişimleri yapacağız.” (Savaş Eskici)