Eğitim-İş hukuksuzlukları yargıya taşıdı

Eğitim-İş hukuksuzlukları yargıya taşıdı

Eğitim-İş hukuksuzlukları yargıya taşıdı

Eğitim-İş hukuksuzlukları yargıya taşıdı

Eğitim-İş hukuksuzlukları yargıya taşıdı
29 Eylül 2012 - 09:38

Eğitim-İş Kırklareli Şube Başkanı Hayri Girgin yaptığı yazılı açıklamada, Bakanlık tarafından yapılan hukuksuzluklara karşı yargıya başvurduklarını, bununla birlikte alan değişikliğinde yapılan yanlışlıkları MEB’e başvurarak düzeltilmesini sağladıklarını ifade etti.







HABER MERKEZİ





Girgin yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:


“12.09.2012 tarihinde yürürlüğe giren “Milli Eğitim Bakanlığı Ders  Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği”nin Ders Kitaplarının Niteliği başlıklı 6. madde içeriği tamamen değiştirilerek, hükümde yer alan; "Ders kitapları; b) 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununda yer alan Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçlarında belirtilen Atatürk İnkılâp ve İlkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek hükmüne, Türk Millî Eğitiminin Temel İlkelerine uygun olarak hazırlanır.....  ğ) Öğretim programlarında belirtilen Atatürk ilke ve inkılâpları ile ilgili kazanımları içerir." ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.


Yapılan bu değişiklikle, Atatürk İlke ve Devrimlerinin hedef alındığı, Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu olmak üzere, yürürlükteki hukuk kurallarına ve yine yerleşik yargısal uygulamalara aykırılık oluşturulduğu gerekçesiyle, yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay’da dava açılmıştır.


* “İkinci öğretim öğrencileri için dava açtık”


Bakanlar Kurulu’nun, 2547 sayılı kanunun 46/b hükmüne göre 2012-2013 yılı için, 2012/3584 karar sayısı ile yaptığı tespit 29.08.2012 tarih ve 28396 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. “Birinci öğretim” ve “Açık öğretim” öğrencilerinden katkı payı alınmamasına karar verilirken, hiçbir somut ve objektif kriter ortaya koymaksızın “ikinci öğretim” öğrencileri ödeme muafiyeti dışında bırakılmıştır. AKP Hükümeti, hakkaniyete aykırı düzenleme ile birinci öğretim ve açık öğretim öğrencilerinden katkı payı alınması uygulamasına son verirken, ikinci öğretim öğrencilerini ödeme muafiyeti dışında bırakmış, üvey evlat muamelesi yapmıştır. Birinci öğretim öğrencilerinin devlete ödemesi öngörülen bedeli hazineden karşılayan kamu otoritesinin, ikinci öğretim öğrencileri için tespit edilen bedeli öğrencilerin ve ailelerin karşılamasına yönelik gerekçesiz tasarrufu kabul edilemez. Bu durum, birçok ulusal ve uluslar arası düzenlemeye aykırılık teşkil etmektedir. Devletin, özünde karşılıksız olarak sunmak zorunda olduğu, aynı nitelikli eğitim kamu hizmetini bir grup öğrenciye ayrımcılık yapmak suretiyle parayla satması kabul edilemez.  Düzenleme ile birinci öğretim öğrencileri ile birebir aynı kamu hizmetini alan ikinci öğretim öğrencileri, Anayasa’nın 10.maddesine aykırı olarak ayrımcılığa maruz bırakılmışlardır. AKP Hükümeti’nin takdir yetkisini kötüye kullanarak bir kısım yüksek öğretim öğrencisi aleyhine yaptığı ayrımcılığın bertarafı için Danıştay'a dava açtık. 


* “MEB'den yetersiz ama olumlu bir adım”


Bilindiği gibi 2012 Alan Değişikliği'nin açılmasıyla birlikte, birçok sıkıntı, sorun ve yanlış uygulamalar gün yüzüne çıkmıştı. Sendikamız 24.09.2012 tarihinde, Milli Eğitim Bakanlığı'na bir yazı yazarak, alan değişikliğiyle ilgili sorunları iletmiş ve başvuruların uzatılmasını istemişti.  Bu girişimlerden sonra Bakanlık, sınıf öğretmenliği diplomalarında yan alanı Türk Dili yazanların Türkçe alanına, matematik yazanların ise ilköğretim matematik alanına başvurabileceği yönünde bir yazıyı illere göndermiş ve başvuruları 27 Eylül 2012 saat 17.00’ye kadar uzatmıştır. Bu olumlu adıma rağmen alan değişikliğinde hala birçok sorun yaşanmaktadır. Eğitim yöneticilerine görev yaptıkları kurumlarda kalabilme olanağı verilmek istenen düzenlemeye rağmen uygulamada sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin; yan alanı İngilizce olan bir sınıf öğretmeni şu anda A ortaokulunda müdürlük yapıyorsa İngilizce alanına geçerek yöneticiliğine devam edebilmesi gerekirken bu noktada sorunlar vardır. Bir başka sorun da tek binada eğitim yapılan ilkokul ve ortaokullarda yaşanmaktadır. Söz konusu okul müdürünün ataması ilkokula yapılmışsa, branş değişikliğinde sistem ortaokulu ayrı kurum olarak göreceğinden kendi kurumunu isteyememekle karşı karşıya kalacaktır. Bu durumun da düzeltilmesi gerekir. Bu öğretmenlere aylık karşılığı ders bulunması durumuna göre de başvuru hakkı tanınmalıdır. Örneğin, ortaokula atanmak isteyen öğretmen, istemesi halinde fen ve teknoloji ya da mezuniyetine göre biyoloji alanına da geçebilmelidir. Bakanlığın bu sorunları da bir an önce çözerek, mağduriyetlere son vermesi temennimizdir. 


Eğitim-İş; bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sosyal haklarımıza, emeğimize ve ülkemize yönelik her saldırı karşısında sarsılmaz bir kale gibi duracaktır.” (Savaş Eskici)