DSP Genel Başkanı Masum Türker Kırklareli’deydi

DSP Genel Başkanı Masum Türker Kırklareli’deydi

DSP Genel Başkanı Masum Türker Kırklareli’deydi

DSP Genel Başkanı Masum Türker Kırklareli’deydi

DSP Genel Başkanı Masum Türker Kırklareli’deydi
11 Şubat 2010 - 09:28

“AKP uzatmaları oynuyor”
* Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı dün Lüleburgaz ziyaretlerinden sonra Kırklareli’de parti binasının açılışına katıldı. Burada konuşma yapan Türker olası bir erken seçim için çalışmalara başladıklarını belirterek AK Parti’nin de bir futbol maçındaki gibi uzatmaları oynadığını belirtti.


HABER MERKEZİ
Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker beraberinde Genel Başkan Yardımcısı Tufan Bural ile birlikte DSP Kırklareli İl Binasının açılışı için dün saat 11.30’da Kırklareli’ne geldi. Cumhuriyet Caddesi’ndeki yeni Parti İl Binası’nın açılışı için gelen Türker’i il ve ilçe teşkilatlarının yanı sıra parti üyeleri karşıladı. Parti binasının açılışının hayırlı uğurlu olmasını dileyen Türker parti binasında basına açıklama yaptı. Türker açıklamasında; “Demokratik Sol Parti olarak gerçek gündemi görüşmek, halkla buluşmak ve yaklaşmakta olan olası bir erken seçime hazırlıklı olmak için Türkiye’yi geziyoruz. Önümüzdeki aylarda buraya tekrar gelerek kendi partimizin kongresini gerçekleştireceğiz.
Türkiye zor günler yaşıyor. Gerçek gündemin üstü örtülmüş. Türkiye adeta yanıyor. İşsiz sayısı her geçen gün artıyor. Hükümet baskısını arttırıyor. Kamuoyunda puan kaybediyor. Şuanda yaptığımız kamu araştırmalarında halkın %40’ı nereye oy vereceğini belli etmiyor. AKP’nin oyu da %22-23 civarında. Bu nedenle halkın yöneleceği siyasi partilerin artık sokağa inmesi gerektiğini düşündük ve bugün Lüleburgaz’dan geldik, Edirne’ye ve Tekirdağ’a, ilçelerine gideceğiz. Bu gezilerimizde görüyoruz ki her evde muhakkak işsiz var, çalışan ise yok denecek kadar az. Çalışma noktasında bulunanlar mutlu, ama tehlikeli bir seyir var burada da, insanlar borçlarını ödeyebilmek için işverenlerin kedilerini işten çıkartması için ricada bulunuyor yalvarıyor. Kıdem tazminatını alıp, birikmiş kredi kartı borçlarını ödemek için yalvarıyor. Herkes iş ararken iş sahiplerinin böyle bir şey yapması Türkiye’nin nasıl sıkıntılı olduğunu ve yaşamanın nasıl zorlaştığını açıkça ortaya koyuyor. AKP sürekli belli kesimleri zenginleştirmekle meşgul. Sermaye sürekli yer değiştiriyor. Önce ithalatla çökeltilen ve üretimsizliğe alıştırılan sermaye sahibi vatandaşlarımız sahip oldukları sermayelerini yavaş yavaş eden çıkartmak ve bunların çoğunu AKP ile yakınlığı bilinen şahıslara veya işletmelere satmak zorunda kalıyor. AKP ise buna seyirci kalıyor. AKP adeta bir futbol maçındaki uzatmaları oynuyor. Türkiye’nin ulusal çıkarları ikinci plana itilmiş özelikle üretimsizlik nedeniyle artan işsizlik ve katma değer yaratılmaması sürekli borcun artmasına neden oluyor. Bu arada elde ne varsa satılıyor” dedi.
* “Hükümet TEKEL işçisini yoksulluğa mahkum ediyor”
Konuşmasında TEKEL işçilerinin durumuna da değinen Türker; “Hükümet TEKEL işçilerini yoksulluğa mahkum ediyor” dedi. Türker; “Bugün TEKEL işçilerine yapılan baskı tamamen AKP iktidarının hatasıdır. 2001 yılında TEKEL ile alınan özelleştirme kararında mülkiyet devri yasaktı. Yap-işlet-devret örneğine benzer işletme kiralaması şeklinde olacaktı. Fakat 2003 yılında bu kararları değiştirerek ve TEKEL fabrikalarını bölerek sattılar. Şimdi orada çalışan insanları işsizliğe ve yoksulluğa mahkum etmek istiyorlar. Biz bu insanların çalıştırılmalarından yanayız. Ve DSP olarak bunlarla ilgili geliştirdiğimiz politikalar var. Bu insanlar iş istiyor ve devlet bu insanlara iş verebilecek durumda. Eğer yandaş arayışı içerisinde değillerse, bu insanlar diğer devlet teşekküllerinde ve belediyelerde çalıştırabilir. Buna benzer bir uygulamayı aynı hükümet ilk seçildiği yıllarda SEKA işçilerine uyguladı. SEKA’yı özelleştirirken oradaki işçileri İzmit’teki Büyükşehir Belediyesine devretti. Böylece ne kimse işten çıkarıldı, ne işsiz sayısı arttı, nede kimseye yük oldu. Hükümet koymuş kafasına TEKEL işçisini bir yandan yokluğa mahkum edecek, diğer taraftan da tütün üreticilerini de zorda bırakacak politikalarını genişletiyor. Türkiye’de artık içilen sigaraların içerisinde Virjinya tütünü içiliyor. Yani adeta  Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tütün çiftçilerine hizmet ediliyor. Böyle bir mantık özelleştirmenin yolunu açan 1194 yılında çıkartılan özelleştirme kanunundaki ana plana haykırıdır” şeklinde konuştu.
* “Ulaş Belediyesi asılsız nedenlerle teftiş ediliyor. Belediye çalışanlarına hangi partiye oy verdiği soruluyor”
Ulaş Belediyesi’nin asılsız nedenlerle teftiş edildiğini açıklayan Türker, müfettişin belediye çalışanlarına hangi partiye oy verdiğini sorduğunu belirtti. Türker; “Bu arada AKP kendisinden olmayan belediyeleri baskı altında tutuyor. Ben buradan açıklıyorum; Şu saatlerde bize bağlı Ulaş Belediyesi asılsız nedenlerle teftiş edilmekte ve bu teftişte çalışanlara hangi partiye oy verdiği sorulmaktadır. Bu durumu yerinde görmek için Ulaş Belediyesi’ne gideceğim. Belediyelere bile yansıyan bu konuda özellikle İçişleri Bakanı’na sesleniyorum; Bu belediyeler sahipsiz değil. Biz onların yanında oluruz. Demokratik Sol Parti Belediyelerinde her şeye dikkat edilir, demokratik belediyecilik uygulanır. Ulaş Belediyesi seçimlerini kaybetmiş AKP hükümeti çevirdikleri bu oyunlara, bu durumlara son vermeliler. Partizanlık burada bırakılmalıdır. İçişleri Bakanlığı’nın bu konuda bilgilendirildiği zaman el koyacağını, en azından o müfettişe belediye çalışanlarına hangi partiye oy verdiği sorusunu neden sorduğunu açıklaması gerekiyor. Bu çok büyük bir tehlikedir.
* “Allah’a şükür Türkiye’de yargı var”
Doğan Grubu’nun hasız yere vergi cezasına çarptırıldığı, ama cezanın yargı kararıyla iptal edildiğini hatırlatan Türker; “Doğan Grubu’na haksız ve yasaya dayanmadan vergi cezası yazılmıştır. Bakın, bu vergi cezalarıyla ilgili uygulamalar Doğan Grubu’nu bir kıskaç altına alma teşebbüsleri Allah’a şükür Türkiye’de yargı var da yargı kararıyla durdurulmuş durumda. Ama ne var ki bu süre zarfında ortaya atılan iddialar doğrultusunda Doğan Grubu’nun hayli zarara uğrattığını bütün işadamları biliyor. Bu kadar despotik bir anlayışla ve oligarşi  bir yapı oluşturularak dikta rejimine Türkiye bir gün dur diyecek. Ama biz o günleri görmeden durdurmak için yollara koyulduk” dedi.
* “Biz DSP olarak sorunları çözmeye talibiz”
Türkiye’nin sorunlarını çözmeye talip olduklarını belirten Türker; “Türkiye’de bu baskı rejimine dayanamayan kendisine bir kerelik ve sürekli kapıda bekletilerek imkan tanınması yerine, anlının teriyle para kazanmak isteyenlere, iş isteyenlere Demokratik Sol Parti’nin bu güçlere ve Türkiye’yi yönetebilme görevine sahip olması için katılımları bekliyoruz. Biz Demokratik Sol Parti olarak sorunları çözmeye talibiz. Biz sağa yönelerek politika geliştirmeyeceğiz. Sol politikalarımızla sağda sıkıştırılmış, aslında sol politikalara ihtiyacı olan dar gelirli, işçi, esnaf, emekli, ev kadını ve tüccarların bile varlıklarının korunmasında emeklerinin karşılıklarının alınmasında, kendilerinin yanında olacak her türlü politikaları geliştireceğiz. Bu konuda Türkiye’de kaynak ta var” dedi.
* “Trakya yabancı bankaların eline geçiyor”
Çiftçinin tarlasını ipotek karşılığı kredi çektiğini belirten Türker; “Trakya özellikle yabancı bankaların ele geçirmesi için açık bir hale getirildi. Bütün çiftçilere tarlasına ipotek karşılığı ya kredi çektirildi, yada zorla kredi kartı kullandırıldı. DSP Milletvekillerinin hazırladığı ve adını Toprak Bank koyduğumuz yasa teklifini bu borçların tasfiyesinin devlet tarafından üstlenilmesini ve bu şahısların mallarının elden çıkartılmasını engellemeye çalışıyoruz” dedi.
Türker, konuşmasının ardından parti mensupları ile bir süre basına kapalı toplantı yaptıktan sonra Cumhuriyet Caddesi ve Karaumur Caddesi’ndeki esnafı dolaştı. Türker Kırklareli Çarşamba pazarında da dolaşarak pazarcı esnafının dertlerini dinledi. (yy)