Dalkılıç; “İslam ile birlikte kadın hak ettiği değeri bulmuştur”

Dalkılıç; “İslam ile birlikte kadın hak ettiği değeri bulmuştur”

Dalkılıç; “İslam ile birlikte kadın hak ettiği değeri bulmuştur”

Dalkılıç; “İslam ile birlikte kadın hak ettiği değeri bulmuştur”

Dalkılıç; “İslam ile birlikte kadın hak ettiği değeri bulmuştur”
10 Mart 2014 - 10:27 - Güncelleme: 10 Mart 2014 - 15:29

Kırklareli İl Müftülüğü tarafından “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla “İslam ve Kadın” konulu Konferans düzenlendi.
Kırklareli Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Salonu’nda 08 Mart 2014 Cumartesi günü saat 14.00’da düzenlenen konferansa; ...

HABER MERKEZİ
Kırklareli İl Müftülüğü tarafından “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla “İslam ve Kadın” konulu Konferans düzenlendi.
Kırklareli Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Salonu’nda 08 Mart 2014 Cumartesi günü saat 14.00’da düzenlenen konferansa; Kırklareli Valisi Mustafa Yaman, Kırklareli İl Müftüsü İsmail Bayrak, Kırklareli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç, AK Parti Kırklareli Belediye Başkan Adayı Selahattin Minsolmaz, kamu kurum ve kuruluş müdürleri ile vatandaşlar katıldı.
Üsküp Cevdet Paşa Camii Müezzini Recep Kandil’in Kur’an-ı Kerim Tilaveti’nin ardından Kırklareli İl Müftü Yardımcısı Adnan Zeki Bıyık ilahiler okudu. İlahilerin okunmasının ardından Kırklareli İl Müftüsü İsmail Bayrak açılış konuşmasını yaparak Kadının İslam’daki yeri ile ilgili bilgiler aktardı.
Kadının İslam’ın gelmesi ile birlikte hak ettiği değere ulaştığını belirten Kırklareli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç verdiği konferansında şunları kaydetti:
“Kadın ve erkek herkes aynı mayadan yaratılmış ve aynı ilahi hitaba, ilahi tebliğe muhattab olmuş inanan insan demektir. İslam nazarında kadın ve erkek insandır. Kur’an nazarında sevgili Peygamberimizin sünnet-i Seniyesi nazarına kadın ve erkeğin cinsiyeti nazarında herhangi bir ayrımı söz konusu değildir. Bu Adem aleyselamdan Peygamberimzin zamanına kadar böyle oldu. Ama ne zan insanlık ilahi çağrıya yüz çevirdi, kendi adet, gelenek görenek ve hurafeleri dinin önüne koydu, onları din olarak kabul etti; işte o zaman kadınlar ötelendi, kadınlar hor görüldü, kadınlar şiddete maruz kalmıştır. İslamiyet’in kadınlara verdiği önemi bir nebze anlayabilmek için aleyhisalatüvesselam efendimizin dünyaya teşrif ettiği o döneme kısaca bir bakmak gerekir. Peygamber efendimizin dünyaya teşrif ettiği o dönemde, dünyaya hükmeden Doğu Roma İmparatorluğu Bizans İmparatorluğu vardı. Arap Yarımadasın’da topluluklar vardı. Cahile döneminde kadına nasıl bakılıyordu. Bir ailenin kız çocuğu meydana geldiyse utanç vesilesi olarak bakılıyordu. Kız çocuğuna hayat hakkı bile verilmiyor, diri diri toprağa veriliyordu. Kadın bir eşya, bir meta olarak görülüyor, miras olarak devrediliyordu. İran Kisra’sında da durum farklı değildi. Bizans’ta bir adım ileri gidip kadın insan mı? Değil midir? Kadının ruhu var mıdır? Yok mudur? Kdının ruhu varsa, insan ruhumudur? Şeytan ruhumudur? Onlar tartışıyordu. İşte Kadın bu konulara maruz kaldığı o hengamede Peygamber Efendimiz Aleyhisalatüvesselam dünyaya teşrif etti. Ona gelen ilahi emir Kur’an-ı Kerimde; “Kadın ve erkek birbirini tamamlayan, yardımcı olan insandır” dendi. Peygamberimiz kadın ve erkek ayırt etmeden tebliğini herkese yöneltti. İnsan olan herkes onun muhatabıydı. Hatta ona ilk inanan Hz. Hatice validemizdi. İlk şehid Ammar BinYasin’in annesi Hz. Sümeyyeydi. Peygamberimiz erkeklerden olduğu kadınlardanda Biat aldı. Peygamberimiz; “İlim öğrenmek Kadın erkek herkese farzdır” buyurmuştur. İslam ile birlikte kadın hak ettiği değere kavuşmuştur” (Savaş Eskici)