“Cuntacı Hareket” deşifre oluyor

“Cuntacı Hareket” deşifre oluyor

“Cuntacı Hareket” deşifre oluyor

“Cuntacı Hareket” deşifre oluyor

“Cuntacı Hareket” deşifre oluyor
25 Kasım 2011 - 09:34





Türkiye hızla değişip dönüşürken dumandan kazançlarla yaşayan seçkinler ellerindeki ayrıcalıklarını kaybediyorlar.


Bu yeni durumu kabullenmedikleri için de hırçınlaşıyorlar.


On yıl öncesini düşünün. Bir de bugüne bakın.


Nelerin değiştiğini sıralamaya gerek var mı? On yıl önce söylenemeyenler şimdi özgürce söyleniyor. Cuntacıların korkusundan Yazılamayanlar sere serpe yazılıyor, çiziliyor. Örtülü vesayet rejimi çöktü. Cuntacılar kıskıvrak yakalandı. Demokrasi düşmanları içerde. 


Onları sahiplenen siyasi zihniyet de hızla kan kaybediyor. “Saygın insanlar suç işlemez” diyenler kaset skandallarıyla tasfiye oldu. Darbe şakşakçılarının sesi soluğu kesildi. Postal yalayanların cunta hevesleri kursağında kaldı. 


Her sözleri onları batırıyor. Cuntacı hareketçilerin kanlı siyasi geçmişi belgeleniyor. Şu sıralar Türkiye geçmişteki utançlarıyla yüzleşiyor. 


Başbakan Erdoğan ülkenin geçmişteki ayıplarından dolayı devlet adına bir ilki gerçekleştiriyor ve Dersimlilerden özür diliyor. Şu anda Tarih yazılıyor. Cuntacı Hareketçilerin siyasi geçmişindeki kanlı katliamları şimdiye hiç kadar sorgulanmadı. Ört bas edildi. 


Sayısız örnekten en can yakıcısı şu ki; 27 Mayıs Kanlı Cuntası’nın da hesabı daha verilmedi.


Merak etmeyin orduyu kışkırtan o cuntacı siyasi zihniyet de bir gün sorgulanacak. 


Demokrasi şehidi Başbakanı Menderes’i Polatkan’ı ve Zorlu’yu acımasızca katlettiren ve o siyasi cinayetlerin arkasındaki, o vahşi siyasi zihniyetin savunucuları deşifre olacaklar ve de kaçacak delik arayacaklar.


Bu söylediklerimi Gözünüz var da, görmezseniz; Kulağınız varda, Duymak istemezseniz;. Diliniz var da söylemek istemezseniz; Acilen siz ya bir psikoloğa, ya da bir psikiyatriste görünmeniz lazımdır.


Çünkü siz bir kronik bir ruh hastalığına yakalanmışsınız. 


Bu ruh hastalığının tedavisi de çok zordur. Çünkü her şey değişirken siz o bağnaz kafanızı değiştirmek istemiyorsunuz. 


Dar bakışlı olmaya ısrar ediyorsunuz. Tutuculuktan nemalanmaya kurnazca devam diyorsunuz. “Bizim olsun küçük olsun” mantığı işinize geliyor.


Beyler. Toplumun önünü daha ne zaman kadar tıkayacağınızı sanıyorsunuz?


Geleceği ile oynadığınız gençlerin hesabını veremezsiniz.


Katlettirdiğiniz insanların günahını bu dünyada ödeyemezsiniz.


Tarih sizden nasıl bahsedecek? Bunu hiç düşündünüz mü?


Mezarınıza nasıl beddualar edilecek biliyor musunuz?


Yarınlarda siz yoksunuz. Zihniyetiniz batıyor. Deşifre oluyorsunuz. Azot gibi açığa çıkıyorsunuz.


İnsanları daha ne kadar aldatacaksınız? Boş dolduruşlarla taraftarlarınız daha ne kadar oyalayacaksınız?


Vatan, Millet, Sakarya Edebiyatı sökmez artık.


Sımsıkı Sarıldığınız o sahte değerler paramparça oldu.


Korkularla siyasi saflarınızda kenetlediğiniz cahil insanlar uyandıkça siyasi zihniyetinizi hızla terk ediyorlar. Gençler sizin martavallarını artık yutmuyorlar.


İnsanlara iş veremiyorsunuz. Bu de yetmezmiş gibi bir de tepeden bakıyorsunuz. 


Siz iş yapmayı nereden bileceksiniz. Çünkü Zihniyetinizin siyaseti ömrü korkutmakla, bozmakla ve işleri engellemekle geçmiş.


Bütün bu yaptıklarınızı izleyen bu mazlum halk ne size diyor biliyor musunuz? 


“Yazıklar olsun sizin siyasi zihniyetinize” diyor..