“Bundan sonra hardaliyeden çok bahsedilecek” 20 Aralık 1930 tarihinde çıktığı Trakya turu esnasında Kırklareli’ni de ziyaret eden Ulu Önder Atatürk’e ikram edilen hardaliye için Atatürk; “Bunu milli bir içecek yapın” demişti. Aradan geçen uzun yılların ardından ne yazık ki hardaliye il ve ülke genelinde gereken ilgiyi bir türlü göremedi. 2006 yılında Kırklareli Üzüm Üreticileri Birliği’nin kurulması ile ilimizdeki bağcılık ile birlikte Atatürk’ün nasihatı olan hardaliye de her geçen yıl üretici ve kapasite popülasyonunu arttırıyor. Başta Kırklareli Valiliği olmak üzere Il Tarım Müdürlüğü, Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası ve Ticaret Borsası’nın da somut desteklerini arkasına alan Kırklareli Üzüm Üreticileri Birliği, hardaliyeyi markalaştırma yolunda emin adımlarla ilerliyor. 2009 yılı hardaliyesinin de geçtiğimiz günlerde çıktığını söyleyen Kırklareli Üzüm Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Korur, her geçen yıl hardaliye üretiminin arttığını ve hardaliyenin Kırklareli’nin önde gelen içecekleri arasındaki yerini alcağını belirtti. “Kırklareli piyasasında eskisinden olduğundan daha fazla önemli miktarda bir hardaliye piyasaya arz edilmiş durumda” Korur, yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Bağ bozumunu yaptık. Arkasından da hardaliyeleri birliğimize üye olanlar ve olmayanlar yaptılar. Şimdi de Kırklareli piyasasında eskisinden olduğundan daha fazla önemli miktarda bir hardaliye piyasaya arz edilmiş durumda. Tabi bunların içerisinde en etkili olarak hardaliye üzerinde üretim yapan Kızılcıkdere Bağ Bey’i Rahman Yaşa ve Bağ Prensi Nurettin Nişikli olmak üzere hardaliyelerini Kırklareliler’e sundular. Daha önceki yıllarda yapılmamış olan bir şişelemede, desen ve görünüm üzerinden de alıcıların beğenisine sunulacak olan ürünler de piyasaya sürüldü. Dolayısıyla normal bildiğimiz su şişesi veyahut petler içinde satılmakta olan hardaliye bugün artık göz görünümüne değer verilerek içicilerin beğenisine arz olunuyor. Tabi ürünleri fazla olanlar kendileri daha da fazla bir tanıtım içerisindeler. “Ekilmiş olan bağlar artık ürünlerini vermeye başladı” Rahman Yaşa arkadaşımız bugün Vilayet Meydanı’nda kendisine bir stant açtı ve orada ürünlerini Kırklareli halkının beğenisine sunuyor. Bu tabi daha da fazla olacak. Niye daha fazla olacak? Çünkü ekilmiş olan bağlar artık ürünlerini vermeye başladılar. Bunun yanı sıra da şaraplık olan üzümlerin piyasası da vergilendirmeden dolayı bir düşüş de var. Alkolsüz üretim yapılması, hem sağlık açısından hem de alkolle fazla ilgilenmeyenler, hem de özellikle et ürünleri satılan yerlerde bir pancar suyunun yanında artık hardaliye Kırklareli’nin dışında da talep görme pozisyonunda. Bundan sonraki günlerde artık hardaliye Kırklareli’nin ticari yaşamında ve özellikle de içecekler sırasında kendi yerini bulacak ve bu tür ürünleri ekim yapanlara da destek vermiş olacak. Hardaliye tanıtımı ve yarışması yapılacak Sayın Valimiz Cengiz Aydoğdu da giden sayın Valimiz Hüseyin Avni Coş gibi özellikle üzüm ve çeşitli meyve ürünlerine de önümüzdeki yıllarda destekleneceğini, hatta 2010 yılının üzüm ve meyve yılı olacağını bildirmiş idi. Biz geleneksel olarak yaptığımız hardaliye etkinliğimizi de bu ayın ikinci yarısında yine bir hardaliyenin tanıtımı ve de yapılacak olan yarışmada kazanacak olan hardaliye ürünlerinin ödülleri verilecek. Ondan sonra da herkes bir sonraki yılın ürünlerini almaya devam edecek. Bu arada Il Tarım Müdürlüğü’nün de katkısıyla bir soğuk hava deposunun üzümleri ve her türlü meyveyi saklayabileceğine dair bize bir yer göstermesi de yetiştiricilere de ayrıca bir kolaylık sağlamış olacak. Bir özel sektörün yaptığı bir soğuk hava deposu yapıldı. Çok cuzi fiyatlarla da onlar bu soğuk hava deposunda ürünleri saklayabileceklerini belirttiler. Inşallah kapasitemizin de yüzlerce ton olup gerek Türkiye’nin her yerinde, gerekse de yurtdışında yapılabileceğine biz inanıyoruz. Yani bu inancımız kuvvetli ve tam” dedi. Hardaliye üretiminin çok fazla yapılmadığını fakat önümüzdeki yıllarda üretimin daha da artacağına dikkat çeken Korur; “Şu an hardaliye üretimi fazla yapılmadığı için pazarlama da zor oluyor. Tabi bu bir yerde özel sektör. Kişiler kendi ürünlerini satma pozisyonundalar. Küçük olanlara da daha fazla katkı vermek lazım. Zaten birliğimizin de asal görevlerinin yanında, bu güne kadar hep bireysel olarak pazarlama işlemleri yapıldı. Inşallah önümüzdeki yıllarda da birliğimiz burasının ürünlerinin de pazarlamasını yapacak. Önümüzdeki yıl devletimiz de belirli bir katkıyı bizlere verecek. Gerek valimizin verdiği destekler, gerekse Il Tarım Müdürlüğü’nün her zaman vermiş olduğu destekler ve bunun yanı sıradaki buradaki diğer tarımsal kurumlarının da hardaliyenin tanıtımında ve pazarlanmasında bize mutlaka bir destek vereceklerine inanıyoruz. Yarışmalarımız yapıldıktan sonra ulusal basına da bunun takdimini yapacağız ve inanıyoruz ki ulusal basın da nasıl bir şaraba eski klasik bir ürün olarak değer veriliyorsa, hardaliyeye de destek verenler mutlaka olacaktır. “Bu yı 40- 50 ton hardaliye üretimi yapıldı” Kırklareli’nde bu yıl ortalama asgari olarak 40 ile 50 ton arasında üretim yapıldığına dikkat çeken Korur, bu sayının önümüzdeli yıllarda katlanarak artacağına dikkat çekti; “Kırklareli’nde yaklaşık olarak şu anda benim gördüğüm kadarıyla 40- 50 ton civarında asgari hardaliye üretimi yapıldı. Genelde insanlar kendi evlerinde de bunu yapamaya devam ediyorlar. Ama yeni çıkan kanunda da artık 2010 yılından itibaren mutlaka tescillerin, şişelemenin, markanın ve etiketin olması lazım. Bizim bağcılarımızın hepsi duyarlı ve herkes katkıda bulunmak istiyor. Çünkü hardaliyenin tanıtılması demek, bir yerde kendi ürünlerinin de pazarlanması gerek. TOBB Başkanı Rifat Hisarcılıklıoğlu Kırklareli’ne geldiğinde biz, “yeni hardaliye çıktı” dedik ve kendisine de takdim edildi. Hatta Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası ve Ticaret Borsası da bunu Hisarcıklıoğlu’na sundular. Neticede herkesin beğenisini kazandı. “Bundan sonraki dönemlerde hardaliye çeşitleri de ortaya konulacak” Esasında Hardaliye’nin en önemli özelliği şarap ve sirke gibi her türlü üründe olduğundan burada bunların da kaliteleri ve çeşitleri var. Nasıl bir şarabın buruk olanı varsa, pozasından yapılanda da ayrı bir burukluk oluyor. Pozasını çıkartıp yapanlarda da daha az bu tat var. Ama bu dönem değil de bundan sonraki dönemlerde hardaliye çeşitleri de ortaya konulacak. Gerekli bilimsel araştırmaların neticesinde veyahut tadımcıların da katılımıyla nasıl şarabın çeşitleri varsa, hardaliyenin de çeşitleri olacak. Yeni hardaliye çıktı. Kırklareliler de bunu alarak denesinler, bakalım beğenicekler mi? Bundan sonra Hardaliyeden çok bahsedilecek” diye konuştu.