Bu soruna kesin çözüm bulunmalı

Bu soruna kesin çözüm bulunmalı

Bu soruna kesin çözüm bulunmalı

Bu soruna kesin çözüm bulunmalı

Bu soruna kesin çözüm bulunmalı
14 Şubat 2013 - 09:29








Geçen gün yazmış olduğum köşe yazımda yıkılmaya yüz tutmuş olan binalardan ve bu binaların okula giden çocuklar için, vatandaşlar için tehlike yarattığından ve belediyenin sadece 1-2 metre mesafeye bariyer koyarak önlem görüntüsü altında hiçbir önlem alınmadığından bahsetmiştim. 


Bu yazımı okuyan belediyemiz; “Bu bina 2863 Sayılı Kanun’a istinaden vakıflar genel müdürlüğü tarafından korumaya alınmıştır. Bu bina ile ilgili sorumluluk mülk sahibine aittir. Belediyemizin hiçbir sorumluluğu yoktur” şeklinde bir yazı hazırlatıp bu şekilde yıkılmaya terk edilmiş binaların görünen yerlerine asmış. Belediye bu yazı ile benim bir sorumluluğum yok, yapacak bir şeyimde yok mesajını hem bana hem de tüm halkımıza iletmiş oldu. Burada benim sorumluluğum yok diyerek kendini kenara çekmek yerine ilgili kurumla irtibata geçip bir çalışma başlatılması için önayak olmak çok daha güzel olacaktır. Yine de belediyemize duyarlılığı ve cevap hızından dolayı teşekkür ediyorum.


Kısa bir araştırma ile olayı biraz daha derinlemesine ele aldığımda karşıma 2863 sayılı kanunun 6. Maddesi çıkıyor. Madde diyor ki; Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları şunlardır: 


a) Korunması gerekli tabiat varlıkları ile 19 uncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlar,


b) Belirlenen tarihten sonra yapılmış olup önem ve özellikleri bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar,


c) Sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları, 


d) Milli tarihimizdeki önlemleri sebebiyle zaman kavramı ve tescil söz konusu olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuş binalar ve tespit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kullanılmış evler. 


Ancak, Koruma Kurullarınca mimari, tarihi, estetik, arkeolojik ve diğer önem ve özellikleri bakımından korunması gerekli bulunmadığı karar altına alınan taşınmazlar, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı sayılmazlar. 


Madde 10 - Her kimin mülkiyetinde veya idaresinde olursa olsun,taşınmaz kül- tür ve tabiat varlıklarının korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve bunların her türlü denetimini yapmak, Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir. 


Şimdi kanunumuzun bu maddelerinden yola çıkarak yorum yaptığımda; bir bölümü yıkılmış ve tarihi özelliğini bırakın da o ev çocuklarımızın vatandaşlarımızın üzerine yıkılsa asıl tarihin bunu yazacağı yapılar ile ilgili gerekli kurumlar neden hiçbir çalışma yapmazlar. Tarihimize sahip çıkalım ve en güzel şekilde muhafaza edelim bu konuda bende bu düşüncedeyim. Ama yıkılması için beklenen binaların şehrimizin birçok yerinde bulunması ve bunların yıkılmasını beklemek ne kadar mantıklıdır ve ne kadar sağlıklıdır bunun da tartışılması gerekiyor. Koruma kurullarının bu tarz yerler için acil kararlar alıp kötü sonuçlar ve olaylar yaşanmadan ilimiz içerisindeki bu tarz yapılara çözüm bulmaları ve bu yapıları en zararsız şekilde ya tadil ya da imha etmelidir. Daha birkaç ay öncesine kadar şehrimizin ana caddelerinden birinde bu şekilde bir binaya müdahale edilmedi bırakın müdahale etmeyi birde yolu trafiğe kapattılar ama birinin üzerine yıkılmasın diye. Yıkılacağını göz göre göre neden önlem alınmaz bunu yetkili mercilerin halkımıza izah etmesi gerekir.


Devletimizin öncelikli görevi vatandaşının canını, malını ve ırzını korumaktır. Can güvenliğinin olmadığı ve ne zaman yıkılacak aman gece yıkılsa da birilerine zarar vermese diye düşünülecek binaların korunma ve kollanmasından ziyade vatandaşın canının korunmasının öncelikli olması gerektiği kanaatindeyim.