Bu gidişe kim dur diyecek!...

Bu gidişe kim dur diyecek!...

Bu gidişe kim dur diyecek!...

Bu gidişe kim dur diyecek!...

Bu gidişe kim dur diyecek!...
18 Mayıs 2013 - 09:15





Ergene zehirle, Yıldız Dağları dinamitle harabediliyor





HABER MERKEZİ


Kırklareli Doğal Yaşamı Koruma Vakfı ve Kırklareli Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilciliği tarafından düzenlenen ve Tekirdağ Doğa Sporları ve Havacılık Kulübü pilotlarından Hamza Algül’ün destek verdiği Ergene Nehri ve Yıldız Dağları’nın havadan çekilmiş fotoğrafları kamuoyu ile paylaşıldı.


16 Mayıs 2013 Perşembe günü saat 20.30’da TMMOB Lokali’nde yapılan sunum öncesi bir konuşma yapan Kırklareli Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Dr. Erol Özkan, son günlerde doğa katliamlarının arttığına dikkat çekti.


Kırklareli ve bölgesinde faaliyette olan ve yeni başvurular ile birlikte 120’nin üzerinde Taş ve Kum Ocağı olduğunu anlatan Özkan, bilinçsizce verilen izinler ile doğaya, tarım topraklarına ve yeraltı su kaynaklarına zarar verildiğini söyledi.


Özkan; “Son 30 yıldır Trakya’nın Meriç’ten sonra ikinci büyük nehri Ergene’dir. Ergene Nehri, tarımda ve hayvancılıkta kullanılması mümkün olmayan hale geldi. Temizleneceği yönünde söylentiler var. İnşallah bir sonuç elde edilebilir. Ama bunlar bir ümit olduğunu göstermiyor. Ergene Nehri’ne bırakılan atıkları önleseler zannediyorum İzmir Körfezi gibi kendi kendini 10 yıl içerisinde temizler. Ergene kıyısındaki tarım topraklarımız su istiyor ancak Ergene akıp gidiyor. Ergene’nin şuanda akan suyunu tarımda kullanamayız. Ergene’ye dereler ve Istrancalarda da son zamanlarda doğa katliamı almış başını gidiyor. Kırklareli ve bölgesinde kum ve taş ocaklarının faaliyette olan ve yeni kurulması istenenlerin sayısı 120’nin üzerinde. Bölgemiz günden güne yok olup gidiyor. Kum ve taş ocaklarına izin verilirken, doğa bir kez bile düşünülmeden tamamen para için izin veriliyor. Bilinçsizce verilen izinler sonraki kum ve taş ocakları hem doğayı, hem tarım topraklarımızı, hem de sularımızı katlediyoruz” dedi.


Tekirdağ Doğa Sporları ve Havacılık Kulübü pilotlarından Hamza Algül ise Ergene Nehri’nin eski ve temiz haline kavuşmasını arzuladıklarını ifade etti.


Ergene Nehri’nin kirliliğine, Kırklareli’deki Taş ve Kum Ocakları’nın çevreye verdiği zararlara dikkat çekmek amacıyla yaklaşık 4 aydır çalışmalar yapıldığını anlatan Algül, havadan fotoğraf çekimlerine Edirne’nin Uzunköprü ilçesinden başlandığını söyledi.


Ergene Belgeseli’nin hazırlanacağını belirten Algül; “Tekirdağ Doğa Sporları ve Havacılık Kulübü olarak ergene nehrinin 40 yılı aşkındır devam eden, çevresine zehir saçan kirliliğinin önlenmesi ve ergene nehrinin eski temiz haline kavuşması en büyük arzumuzdur. Bu kapsam kirliliğe dikkat çekmek ve kamuoyunun bilgilenmesi amacıyla yaklaşık 4 ay önce Uzunköprü den başlamak kaydıyla ergene nehrinin doğduğu noktaya kadar havadan fotoğraf ve video görüntüleri çektik. Kirliğin en fazla hissedildiği Uzunköprü ile Muratlı arasında Ergene Nehri sadece suyumuzu ve toprağımızı kirletmiyor. Nehir üzerin de uçarken de zaman zaman maske kullanmak zorunda kaldık. Yani Ergene havamızı da kirletmektedir. Ergene Nehri, Muratlı’da Çorlu ve Çerkezköy’ün ağır sanayi atıklarını taşıyan Çorlu deresi ile birleşerek hem debisinin hem de kirliliğinin arttığım gördük. Ancak Ulaş Beldesine yaklaştığımız da Kırkgöz Köyü civarında Nehre deşarj edilen ilk sanayi atıkları ile karşılaştık. Sizin de görüntüler de gördüğünüz gibi açık sarı akan nehir, sanayi atıklarının karışması ile simsiyah zift rengine bürünmektedir. Açık sarı olan yer de hayat devam ederken siyah olan yer de hiç bir canlılık olmadığı gibi nehrin üzerin de nefes almak dahi zorlaşmaktadır. Ulaş ile Saray arasın da bulunan Karlı Köy civarın da Ergene'nin temiz aktığını ve için de birçok balığın yaşadığını gördük. Saray çıkışında da aynı temiz görüntüler ile karşılaştık. Saray sonrası ise evsel atıkta olmamasından dolayı Ergene' yi pırıl pırıl hatta içilebilir nitelikte olduğunu gördük ve görüntüleri sizlerle paylaşıyoruz. Ergene’nin doğduğu Yıldız Dağları’nda Kavacık Köyü civarında nehrin yatağına çok yakın bir mesafe de olan dev çukurlar ile karşılaştık ve daha sonra gerek nehrin kaynağına yakın noktalar da gerekse nehri besleyen kolların yakınların da Ormanın içerisin de bir çok taş ocakları olduğunu öğrendiğimiz dev çukurlar ile karşılaştık. Bunların bazılarının, çıkan torakları direk olarak ağaçların üzerine döktüklerini gördüğümüz gibi bazılarının da yer yer yeşil örtüyü tozdan beyaza çevirerek ormanı tozla kapladığını gördük. Yine bazı ocakların nehrin kaynağına yakın olduğu gibi bazılarının da bölgedeki köy ve beldelere içme suyu ve tarımsal amaçlı su sağlayan kaynaklara çok yakın olduğunu fark ettik ve görüntülerle birlikte kayıt altına aldık. Bölgedeki Sergen Belediyesi, Pazarlı Muhtarlığı, Vize Belediye Başkanlığı ve DAYKO Vakfından tüm bölgenin havadan görüntülenmesi yönün de davetler aldık ve bu bağlamda da Yıldız dağlarını, ormanları, vadileri, su kaynaklarını, bölgedeki yerleşim alanlarını, bölgenin tarihi dokusu ve doğal güzelliklerini havadan görüntüleyerek talep eden kurumlara ulaştırdıktan sonra aynı tüm kamuoyu ile paylaştık. Çekimlerimiz daha detaylı olarak, Yıldız dağlarının sahil şeridi, Longoz Ormanları’nı Kofçaz'a kadar olan tüm bölgeyi kapsamak kaydıyla devam etmektedir” dedi. (Ufuk Ertop)