“Bu coğrafyayı Çanakkale ile kilitledik ve milli mücadele ile sonsuza kadar mühürledik”

“Bu coğrafyayı Çanakkale ile kilitledik ve milli mücadele ile sonsuza kadar mühürledik”

“Bu coğrafyayı Çanakkale ile kilitledik ve milli mücadele ile sonsuza kadar mühürledik”

“Bu coğrafyayı Çanakkale ile kilitledik ve milli mücadele ile sonsuza kadar mühürledik”

“Bu coğrafyayı Çanakkale ile kilitledik ve milli mücadele ile sonsuza kadar mühürledik”
19 Mart 2013 - 09:43

Kırklareli Ülkü Ocakları Başkanı Osman Furkan Nalbantoğlu, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırklareli İl Başkanı Şaban Savaşan,...













HABER MERKEZİ


Kırklareli Ülkü Ocakları Başkanı Osman Furkan Nalbantoğlu, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırklareli İl Başkanı Şaban Savaşan, MHP Kırklareli Merkezi İlçe Başkanı Kürşad Yamaner ve Ülkücü gençler 17 Mart 2013 Pazar günü saat 13.30’da “18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 98. Yıldönümü” için Dingiloğlu Parkı’nda toplandı.


Günün anlam ve önemi ile ilgili bir Basın açıklaması yapan Başkan Osman Furkan Nalnabantoğlu;


“Bugün buraya Çanakkale Zaferi’nin 98. Yıldönümü’nü anmak ve geçmişin anılarını kalbimizde dalgalandırmak amacı ile toplanmış bulunmaktayız. O zamanki imanın ruhu, İslam’ın kudreti, Çanakkale'nin şanı ve şerefi varlığımızla bütünleşmekte, ruhumuza işlemektedir. Biliyor ve teyit ediyoruz ki, Çanakkale, elleri öpülesi bir neslin rengi kıpkırmızı olan inanç ve iman mürekkebiyle yazdığı fedakârlık zaferidir. Ürkmeyen, çekinmeyen, korkmayan ve yenilmeyi aklına bile getirmeyen millet kudretinin uyanışı ve şahlanışıdır Çanakkale!


98 yıl önceki destan, adanmışlığın emperyal bileği bükmesi, kahramanlığın çelikten kuleleri eritmesi, inanmışlığın sömürge hevesini devirmesi ve azmin, işgali tepmesidir. Çanakkale’den yükselen şuur, arşa ulaşan cesaret örneği hamdolsun ki tuzakları boşa çıkarmış, saldırıları püskürtmüş ve hesapları tümüyle bozarak geleceğimizi aydınlatmıştır. Türk Milleti üzerine gelen yedi düveli, boğazına çöken düşman unsurlarını, kalbine hançer vurmak için pozisyon almış kirli emelleri, şehitliğe koşar adım giden evlatları sayesinde defetmiştir. Alayına gününü göstermiş, Çanakkale’nin geçilmezliğini, son yurdumuzun teslim alınamayacağını imrenilecek bir özveriyle ispatlamıştır. Cephelerde millet fertleri yekvücut olmuş, kimse kimsenin mezhebiyle, yöresiyle, kökeniyle ve dünya görüşüyle ilgilenmemiş, üstelik bunları da merak etmemiştir. Bu itibar ile Çanakkale, farklılıkları teşvik ederek bizi birbirimizden koparmaya çalışan bölücü zihniyete ders olmalıdır!


Biz, "Taş kırılır, tunç erir Türklük ebedidir" diyen, "Benim ümidim Türk gençliğidir" diyen Bozkurt duruşlu Mustafa Kemal Atatürk'ün neferleriyiz. Birliğin ve beraberliğin şehit kanlarıyla bestelenmiş ve gönüllere emanet edilmişliğin nağmesidir Çanakkale! Kardeşliğin, kadirşinaslığın, kader ortaklığının ve bin yıllık İhlasın etle kemiğe bürünmüş halidir Çanakkale! Ankara’lı Ali’nin, Trabzon’lu İdris’in, Afyon’lu Hacı" Mehmet’in, Diyarbakır’lı Hasan’ın, Iğdır’lı Sinan’ın, Yozgat’lı Selim’in, Malatya’lı Yücel’in göz nuruyla, alın teriyle ve kefensiz bedeniyle bir araya gelip hiç düşünmeden tutuşturdukları zafer aşkı bağımsızlık meşalesidir Çanakkale! Biz Onbaşı Seyid’in, Yüzbaşı Hakkı Beyin, Yarbay Hüseyin Avni’nin, Yahya Çavuşun, Bombacı Mehmed Çavuşun, Kınalı Hasan’ların torunlarıyız. İşte bunun içindir ki, Türkiye'nin yeni bir Çanakkale ruhuna ihtiyacı ve muhtaçlığı bulunmaktadır. Yeniden silkelenmesine, derlenip toplanmasına, kutsalların etrafında buluşmasına, deyim yerindeyse iman tazelemesine acilen ihtiyaç vardır. Unutmayınız ki, millet olarak üzerinde yaşadığımız coğrafyayı Malazgirt’le vatanlaştırdık, Çanakkale ile kilitledik ve milli mücadele ile sonsuza kadar mühürledik. Milletimiz emin olsun ki, Ülkücü Gençlik, Türk tarihinin tüm haşmet ve heybetini varlığıyla, ruhuyla, sevgisiyle bütünleştirmiştir. Şehit kanlarıyla sulanmış vatan topraklarını bölmek isteyen herkes, karşısında Ülkücü Hareketin, Bozkurt misali dik duruşunu bulacaktır. Türk Bayrağını çekildiği gönderden indirmeye hiçbir kirli el cesaret edemeyecektir. Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e bu topraklara "Vatanım" diyen herkesin büyük bir aile olan Türk Milleti’ni sahiplenmesi, yaşatması ve sonsuza kadar var etmek için üzerine düşeni yapması, şüphesiz, manevi ve ahlaki görevidir. Çanakkale biziz! Türkiye Cumhuriyeti Devleti bizim adımız, kanımızdır. Adımıza leke getirmemeye kararlıyız. Devletimizi korumaya, milletimizi yüceltmeye ve hep birlikte dünyaya Türk-İslam mührünü vurmaya yeminliyiz.  Bize kanlarıyla muhteşem bir miras bırakan kutlu ecdadımıza, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, milli mücadele kahramanlarına, Çanakkale’yi destanlaştıran muhterem şehitlerimize bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Mekânları nur dolsun, kabirleri cennet köşesi olsun ve Allah hepsinden razı olsun. NE Mutlu Türk'üm Diyene!”  (Faruk Ceylan)