Atatürkçü Düşünce Kulübü’nün düzenlediği “Bitmeyen Kavga Laiklik” Konferansı 23 Aralık 2014 Salı günü saat 17.30 da yapıldı. Oturum Başkanlığı’nı Macit Sabır’ın yaptığı Laikliğin tartışıldığı konferansa konuşmacı olarak; Tuna Soykan, Refet Seçkin, Hayri Girgin ve Erdal Demirkan katıldı. Oturumda Konferansa gelen öğrencilere başlarından geçen olayları ve Laiklik ile ilgili bilgileri anlatarak öğrencilere Laiklik konusunda bilgi verildi. Konferansın açılış konuşmasını Atatürkçü Düşünce Kulübü Yöneticisi Murat Bingöl yaptı.





HABER MERKEZİ


Atatürkçü Düşünce Kulübü’nün düzenlediği “Bitmeyen Kavga Laiklik” Konferansı 23 Aralık 2014 Salı günü saat 17.30 da yapıldı. Oturum Başkanlığı’nı Macit Sabır’ın yaptığı Laikliğin tartışıldığı konferansa konuşmacı olarak; Tuna Soykan, Refet Seçkin, Hayri Girgin ve Erdal Demirkan katıldı. Oturumda Konferansa gelen öğrencilere başlarından geçen olayları ve Laiklik ile ilgili bilgileri anlatarak öğrencilere Laiklik konusunda bilgi verildi. Konferansın açılış konuşmasını Atatürkçü Düşünce Kulübü Yöneticisi Murat Bingöl yaptı.


Bingöl yaptığı konuşmada şunları kaydetti; “Öğretmen Asteğmen Kubilay'ın gericiler tarafından şehit edilişinin 84. Yıldönümü bugün. Gericilik, Cumhuriyeti kurduğumuzdan beri cumhuriyet değerlerimize saldırıyor. Vatandaşlık haklarımızı ihlal ederek, bireyler üzerinden vatandaşlık haklarımıza saldırıp yurttaşlık kavramını kulluk kavramına dönüştürmeye çalışıyor. Asteğmen Kubilay'ı şehit edenlerin din ile uzaktan yakından alakası olmadığını biliyoruz. Ayaklanma sebepleri Takke ve zaviyelerin kapanmasıyla şeyhlik, dervişlik yaparak kazandıkları paranın ellerinden alınmasıdır. Dün Kubilay'ı Menemen de şehit edenlerin torunları bugün Eskişehir de Ali İsmail'i öldürün darbe yapacaktı demiştir. Berkin Elvan'ı öldürüp o çocuğun orda ne işi var demiştir. Laikliğe karşı olanlar vicdanlarını da toprağa gömmüşlerdir. Özgürce yaşamak için, baskılara karşı Haziran isyanında çıktığımız meydanlarda Laikliğin doğduğu Fransız İhtilali’nin ana sloganı vardır. Birlik-Barış- Kardeşlik


Bu 3 kavram dünyanın her yerinde emperyalizmin ve gericilerin korkulu rüyasıdır. Birlik içinde kardeşçe ve özgür yaşayan bir halk gerici iktidarlar için tehlike demektir. Haziranda "Cami de içki içtiler, camiye ayakkabılarıyla girdiler" yalanlarına sarılmaları da birleşmiş bir halktan ne kadar korktuklarını gösterir. Hüseyin Çelik'in dekolte giyen spikeri işten attırması, Bülent Arınç'ın Sümerbank özelleştirmesinde kurumu kendine peşkeş çektirmesi dini kullanarak iktidara gelenlerin Derviş Mehmet'in izinden gittiğini göstermektedir. Onlara buradan hatırlatalım " Türkiye Cumhuriyeti; Şeyhler dervişler müritler, meczuplar ülkesi olamaz "Bir diğer hatırlamada kendisine saraylar: yaptırarak padişah olmak hevesine kapılan zat-ı muhtereme ;"Sen padişah olmak hevesindeysen, Tük Gençliği Mustafa Kemal olma kararlılığındadır. Bugün gençlik Fehmi Kubilay mevzisindedir. Gericiliğe karşı, bölücülüğe karşı gövdesini siper etmeye hazırdır. Sırça saraylarını başlarına yıkacağımızı iyi bellesinler! Bursa Nutku'nun verdiği görevle gericilik ve bölücülüğe karşı birlik olmak için Türkiye'nin tüm üniversitelerinden Atatürkçü vatansever öğrenciler 27 Aralık’ta Ankara'da buluşuyor.” (Berkay Çamlı)