Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Babaeski İlçe Teşkilatı, 1 Temmuz 2014 Cuma günü 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili istişare toplantısı yaptı




HABER MERKEZİ


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Babaeski İlçe Teşkilatı, 1 Temmuz 2014 Cuma günü 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili istişare toplantısı yaptı. İlçe Başkanlığı’nda yapılan toplantıya; MHP Babaeski İlçe Başkanı Semih Meriç ve yönetimi ile MHP Alpullu Belde Başkanı Mehmet Ali Ağdaş ve yönetimi katıldı. Toplantıda MHP Babaeski İlçe Başkanı Semih Meriç ve yönetimi, Sandık Kurulu Üyesi Yetki Belgeleri’ni dağıtarak seçim öncesi bilgilendirme ve bölge ziyaretleriyle ilgili açıklama yaptı.


* Başkan Meriç; “Seçimin sonucu Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü, beraberliğini tayin edecek”


MHP Babaeski İlçe Başkanı Semih Meriç, toplantıda yaptığı konuşmada; “Türkiye son 12 yılda mevcut iktidarın sistemi ve sosyal dokuyu dönüştürme çabaları yüzünden uyumsuzluk sancıları içinde kıvranmaktadır. Bunun yanında egemen güçlerin paylaşım projelerini tatbik ettikleri ve Türkiye’nin hinterlandı olan coğrafyalarda da acı, zulüm ve kaos hüküm sürmektedir. Milli Şairimiz Mehmet Akif’in “Tarih tekerrürden ibarettir derler, ibret alınsaydı hiç tekerrür eder miydi tarih.” vurgusu, bugünkü tabloyu ortaya koyan ibret dolu bir sözdür. Tarih maalesef tekerrür etmektedir. Türkiye derin bir siyasi krizle çalkalanmakta; milletimiz, işaretleri günden güne belirginleşen bir ekonomik bunalımın kıskacına itilmektedir. Türk ve İslam Dünyası bölük pörçüktür. Mezhep ve etnisite kavgalarına düşürülen kardeşlerimiz, Irak’ta, Suriye’de birbirini boğazlarken batılı güçlerin ileri karakolu İsrail, Filistinli Müslümanların üzerine bomba yağdırmaktadır. İslam Ülkeleri’nde ıstırap ve sefalet kol gezmektedir. İslam Dünyası’nı kasıp kavuran buhrandan çıkışın yolu, öncelikle Türkiye’nin milli bütünlüğünden geçmektedir. Türkiye Milli Devlet yapısını koruyamadığı takdirde, hem Türk Dünyası’nda hem de İslam Ülkeleri’nde acı ve zulüm sürecektir. O bakımdan güçlü ve milli devlet yapısını muhafaza eden, güven veren bir Türkiye’nin varlığı, hem kendi insanımız hem de Türk Kültürlü ve Türk Dilli halklarla Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı coğrafyaların selameti, huzur ve sükûnu açısından büyük önem taşımaktadır. 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin sonucu Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü, beraberliği açısından tayin edici olacaktır. Türkiye’yi güçlü kılan demokratik parlamenter sistemin ve hukukun üstünlüğü anlayışının sürdürülebilmesi, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana giderek yerleşen ve topluma mal olan siyasi, kültürel ve hukuki değerlerin yaşatılabilmesi açısından 10 Ağustos’ta yapılacak seçimler halkın önüne bir fırsat sunmaktadır. Halk, 10 Ağustos’ta ilk defa olarak sandık başına gidecek ve sadece Türkiye’nin değil bütün Türk ve İslam Dünyası’nın mukadderatına tesir edecek bir sonucu oylarıyla belirleyecektir. Çünkü bir ve bütünlük içinde bir Türkiye, sadece kendi topraklarında yaşayan insanların yaşama ümidi değil, aynı zamanda bütün İslam Ülkeleri’nin, bütün Türk Dili ve Türk Kültürlü halkların güvencesidir” dedi.


* Başkan Meriç; “Çağrımız milletimizin her ferdinedir”


“MHP; öteden beri Türkiye’nin birlik ve dirliği konusundaki hassasiyetleriyle, sorumlu ve yapıcı politikalarıyla üzerine düşeni yapmakta azami gayret sarf eden bir siyasi parti olmuştur.” diyerek konuşmasına devam eden Başkan Meriç;


“MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu misyon ve vizyon, Cumhurbaşkanlığı seçimi için milli mutabakatı esas alan bir çatı adayının belirlenmesi yolunda gösterdiği gayret, bu gerçeklerin ışığında değerlendirilmelidir. Bizler de MHP Babaeski İlçe Teşkilatı olarak, Türk Milleti’ne bu tarihi görev çağrısını yaparak, çalışmalarımızı köy köy, belde belde yapacağız. Çağrımız milletimizin her ferdine, 77 milyonun tümüne, kalbi vatan aşkıyla atan, gönlü bayrak sevdasıyla yanıp tutuşan, ülkemin güzel insanlarınadır. Çağrımız Türk Siyaseti’nin güzide partilerine, sivil toplum kuruluşlarına, ekonomik ve sosyal hayatın saygın temsilcilerinedir. Geçmişte nasıl başarmışsak, geçmişte nasıl kötülüğü ve kötü niyetlileri def etmişsek yine yaparız, yine başarırız. Türk Milleti isterse, Türkiye’miz tüm yüklerinden, tüm engellerinden, tüm bağlarından kurtulacaktır. Var olmak, tam bağımsız şekilde, ekonomik refahı, toplumsal dengeyi ve sosyal barışı temin ederek büyük ve kudretli ülke haline gelebilmek için aramızda yeşeren ayrık otlarının kökünü kurutmalıyız. Hep birlikte Türkiye’de buluşmalıyız. Hep beraber Türk Milleti’nin muazzam varlığında kucaklaşmalıyız. 10 Ağustos bunun için tarihi bir fırsattır.  Bu nedenle biz, hep MHP’ye oy verdik. Şimdi oyumuz AK Parti, MHP, CHP, HDP demeden, bütün Türkiye’nin gururu örnek insan Ekmel Hoca’ya. Hayatı boyunca İslam Dünyası’nın bekası için çalışmış bir mücadeleci, Türkiye’nin uluslararası itibarı en yüksek isimlerinden olan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, “Allah vatanımın tüm evlatlarını, kendi evlatlarımdan ayırmayı nasip etmesin” diye dua eden bir milliyetçidir. “Atatürk ve devrimlerini sahiplenmemek, tarihimizi sahiplenmemek anlamına gelir” diyen Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Filistin Davası’nın en büyük savunucusu ve Filistin’in ülkemizde “Devlet Nişanı” verdiği tek kişidir. Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, “Sorunlar sopayla çözülmez, gizli pazarlıklarla hiç çözülmez. İnsanlar konuşa konuşa anlaşır.” diyen bir sorun çözücü ve Milli Şairimiz Mehmet Akif’in manevi dergahından geçmiş, hem Necip Fazıl’ı hem de Nazım Hikmet’i Arapça’ya çevirmiş bir gönül adamıdır. Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, küçük yaşta yetim kalmış, yoksulluğun her türlüsünü yaşamış, gurbetçiliğin bütün acısını çekmiş bir halk çocuğu olarak, eşi Füsun Hanım’a ilk günden beri bitmeyen sonsuz bir aşkla bağlı bir sevdalıdır. Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletimizden “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” almış sayılı değerlerimizdendir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu için her zaman olduğu gibi söz ve karar egemenliğin yegâne sahibi aziz milletimizindir” dedi.