Yürüyüşlü Basın Açıklaması yapmaktan yargılanan Eğitim-Sen’li yöneticiler beraat etti. Mahkemenin Beraat Kararı’nın ardından Kırklareli Eğitim-Sen Şube Yürütmesi adına ............







HABER MERKEZİ


Yürüyüşlü Basın Açıklaması yapmaktan yargılanan Eğitim-Sen’li yöneticiler beraat etti. Mahkemenin Beraat Kararı’nın ardından Kırklareli Eğitim-Sen Şube Yürütmesi adına bir basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Kırklareli Şube Başkanı Ramazan Özenç şunları söyledi;


“Eğitim-Sen Kırklareli Şube Disiplin Kurulu Üyesi Cahit Aras ve Eğitim-Sen Lüleburgaz Baş Temsilcisi Mehmet Sezgin 24 Eylül 2014 günü, 8 bin 500 Okul Müdürü’nün, tamamen keyfi ve yandaş olup olmama durumuna göre müdürlükten tasfiye edilmesini protesto eden, tüm ülkede gerçekleştirilen grev ve yürüyüşlü basın açıklaması yapmalarından ötürü yargılandı. Uluslararası sözleşmeler, iç hukuk normları ve Anayasada gayet açık olan. Herkes önceden izin almaksızın basın açıklaması yapma hakkına sahiptir ibaresine rağmen haklarında koğuşturma ve ardından yargılama süreci başlayan Mehmet Sezgin ve Cahit Aras 06 Temmuz 2015 Pazartesi günü görülen davada beraat etti.


Araç trafiğine kapalı olan yollarda yaya trafiğini engellemekten, kamu düzenini bozmaktan, yürüyüş ve basın açıklaması yapmaktan, kitleye elinde megafonla slogan attırıp, önderlik ederek, sevk ve idare etmek ve 2911 Sayılı Gösteri ve Yürüyüşler Kanununa Muhalefet’ten yargılanan Eğitim- Sen Yöneticileri, yine bir hukuk mücadelesi sonunda beraat etti. Kırklareli Gezi Davaları Avukatlığı’nı da yapan, Eğitim-Sen Avukatları’ndan Avukat Metin İriz’in savunma avukatlığını yaptığı davada, Anayasa Mahkemesinin verdiği emsal kararlar ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri’nin verdiği kararların göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.


Tüm Türkiye de yapılan Grev ve Basın Açıklaması’na katılanlara ve açıklamayı yapanlara herhangi bir soruşturma dahi açılmazken, sadece Lüleburgaz’da böyle bir işlem yapılmasının manidar olduğu ifade edildi. Yasalarda yer bulan yürüyüşlü basın açıklaması yapmanın suç teşkil etmediği bir kez daha hukuk kanalıyla perçinlenmiş oldu. Eğitim-Sen’li yöneticiler; Emek ve Demokrasi Mücadelesi’nde, yerelde ve genelde “Yetkili Değil Etkili Sendika” oldukları için yargılandıklarını ama bildikleri doğru yoldan, korkmadan, yılmadan, ikbal, mevkii ve makam için dönmeyeceklerini bir kez daha ifade etmiş oldular. Eğitim-Sen TÖS’den TÖB-DER’den aldığı mücadele kültürü ile ülkenin demokratikleşmesi, hukukun tesisi, çalışanların alınterinin hakkı için mücadeleye devam etmektedir, bundan sonra da devam edecektir.” (Gülcan Kutlu)