ORTAK AKIL











Özkan Başaran





CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrukılu’nun başını çektiği yenilikçilerin katkılarıyla 111 İmzalı “Barış için Demokrasi” Bildirisi, parti içindeki ulusalcıları çok kızdırdı.


Genel Başkan Kılıçdaroğlu da kahvaltılı basın bir toplantısı düzenlemek zorunda kaldı.


Kılıçdaroğlu Ulusal Gazetelerin Genel Yayın Yönetmenleriyle yaptığı toplantıda 19 Maddelik öneri paketiyle “Barış ve Demokrasi Bildirisi’ne “Destek mi, yoksa köstek mi? olduğu belli olmayan öneri paketi sundu.


Öte yandan Vekil Nur Serter’in başını çektiği Ulusalcılar’da Bildiriye karşı olduklarını açıkladılar.


CHP’den yükselen sesler, halkın kafasını karıştırıyor.


CHP çözüm sürecine karşı mı değil mi? Net değil.


Yenilikçileri oluşturan azınlık “Barıştan yanayız, ama yöntem yanlış” diyerek ucundan kenarından desteklermiş gibi görünürken, Ulusalcıları oluşturan çoğunluk ise,“CHP İdeolojisi’ne aykırı olduğu için çözüm sürecine karşıyız” diye açık ve net demeçler veriyor.


CHP, Barış’a karşı olmadığı söylüyor, ama çözüm sürecine katkı için tek ses olamıyor. Gür bir haykırışla “Barış istiyoruz, Çözümden yanayız” diyemiyor. Cılız sesleri de Katı Ulusalcılar susturuyor.


2015’e kadar önümüze 4 seçim sandığı gelecek. Gerek Yerel seçimlerde, gerekse Anayasa referandumunda ana konu Barış olacak.


Çözüm süreci başarıyla sonuçlanırsa, Ulusalcılar ne diyecekler?


Ne derse desinler, Barış’a karşı olmalarının bedelini ödeyecekler.


Yeni bir Türkiye kuruluyor. Bunun geri dönüşü yok. 


Engellenmesi mümkün değil. 


Kurulan Yeni Türkiye’de CHP, içindeki bu Yenilikçi-Ulusalcı kaynamasıyla nasıl ayakta duracak?


Ulusalcı siyasetin Halkımızdaki karşılığı ne kadar?


CHP, Ulusalcı siyaset anlayışıyla önümüzdeki seçimlerde oyunu arttırabilir mi?


Bana göre CHP, bu politikalarla önümüzdeki seçimlerdende kesin olarak başarısız olacaktır.


10 ay sonra yapılacak yerel seçimlerde CHP’nin oylarını arttıracağını gösteren tek bir kamuoyu araştırması yok.


Bütün anketler CHP’nin oylarının gerilediğini gösteriyor.


Batıda MHP’ye ve İP’ye kayan oylar, Doğu’da BDP’ye gidiyor.


Milliyetçiliğin ikiz kardeşi Ulusalcılıktır. Siz bunu nasıl savunursanız savunun, Ulusalcılık demek, Milliyetçilik demektir.


Nüans farkları bu algıyı değiştirmez.


Milliyetçi oylara talip bir parti var. 


CHP’nin Milliyetçiliğe sarılmasıyla, Milliyetçi oylar aslını bırakıp da, taklit olanına yönelir mi?


MHP’lileşen CHP, MHP’nin tabanından oy koparamaz. Tam tersi CHP’den MHP’ye doğru bir oy kaçışı olur.


O halde Ulusalcılık CHP’ye ne kazandırır?


Sadece Kemalist tabanın oylarının bir bölümünü kemikleştirir. 


Hepsi o kadar. Kemalist tabanın en çok % 15 kadar olduğu söyleniyor.


% 15 Kemalist taban CHP’ye yeter mi?


“Yetmez ama, “O tabanı da kaçırırsak baraj altında kalırız” korkusu Ulusalcılığı vazgeçilmez kılıyor. Ve değişimci politikalarda üretmiyor.


CHP, Evrensel Sol ve Sosyal Demokrasi gibi bir zenginliği içinde barındırıyor. Ama Sol dinamiklerin sesleri biraz yükseldikçe, karşılarında Ulusalcıların sert tepkilerini buluyorlar.  


Sosyal Demokrasiye yakın Unsurlar CHP’nin içinde, zor bela yaşayabiliyorlar. Daha ne kadar barınabilecekler belli değil.


“Demokrasi İçin Barış” bildirisi de, Solcu ve Sosyal Demokratları oluşturan yenilikçilerden geldi. 


Bu bildiriyi sonuna kadar destekliyorum. Ve CHP’deki Yenilikçileri Barış’a verdikleri bu katkıları için tebrik ediyorum. Karınca kaderince Ben de çözüm sürecine destek amacıyla Sosyal Medyadaki isminin önüne “BD” harflerini ekledim. Facebook’taki hesabımdaki adımın önüne “Barış ve Demokrasi’nin” baş harflerini ekleyerek “BD Özkan Başaran” olarak güncelledim. Merak edip de soranlar olmuştu. Bu vesileyle cevaplamış olayım. CHP’li dostlarım da “Barış’a ve Demokrasi’ye” destek vermek için, “BD” harflerini isimlerinin önüne ekleyerek katkı sunabilirler.