Babaeski Borsası’nın paneli Siyaset Meydanı’na döndü

Babaeski Borsası’nın paneli Siyaset Meydanı’na döndü

Babaeski Borsası’nın paneli Siyaset Meydanı’na döndü

Babaeski Borsası’nın paneli Siyaset Meydanı’na döndü

Babaeski Borsası’nın paneli Siyaset Meydanı’na döndü
24 Haziran 2010 - 09:20

Kırklareli’nin Babaeski Ticaret Borsası Başkanlığı tarafından “Çiftçileri Bilinçlendirmek İçin Hububat Alım Politikalarıyla” ilgili bir panel düzenledi.

HABER MERKEZİ

Borsa yeni hizmet binasında düzenlenen panelde açılış konuşmasını yapan Babaeski Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Özün, öncelikle tüm babaların geçmiş babalar gününü kutladı.
Özün, konuşmasının başında, “Terörle mücadelede hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralanan askerlerimize acil şifalar, kahraman Türk silahlı kuvvetlerimize, yüce Türk milletine ve şehitlerimizin ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum” dedi. 
Ülkenin birlik ve bütünlüğünü hedef alan, barış ve huzura yönelik bu saldırıların hiçbir zaman amacına ulaşamayacağını belirten Özün, daha sonra konuşmasında, şunları kaydetti:
“Geçmişte olduğu gibi bugün de, insanlık değerlerinden nasibini almamış terör odaklarına verilecek en güzel cevap, milli ve demokratik değerlerimize ve ülkemizin bütünlüğüne sahip çıkmaktır. Unutmayın ki, yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi aynıdır. Bu memleketin hasreti kardeşliktir, çözümü kardeşliktir, geleceği kardeşliktir. “bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe” yaşayabilmektir. Çok zor bir yılı geride bıraktık. 2009 yılında dünya ekonomileri ortalama, yüzde 5 küçüldü. Dünyada üretilen mal ve hizmetler azaldı, küresel ticaret hacmi geriledi. Milyonlarca kişi, işini kaybetti. Ekonomideki küçülmeyi sınırlandırmak üzere kamu harcamaları hızla artırıldı.  Bunun sonucunda bu ülkelerde kamu borcunun milli gelire oranı 2007 sonunda yüzde 75 iken, 2010 yılında yüzde 100’e ulaştı. 2010 yılında dünya ekonomilerinin ortalama yüzde 4,2 büyümesi bekleniyor. Ama kaybedilen üretim seviyesinin, istihdamın geri kazanılması yıllar alacak. Kısacası küresel kriz, arkasında büyük bir iktisadi ve sosyal yıkım bıraktı. Tüm bu yaşananlar, üretmek yerine paradan para kazanma anlayışının nelere yol açtığının göstergesidir. Kriz öncesinde küresel bazda günlük mal ticareti hacmi 40 milyar dolardı. Finansal piyasaların günlük işlem hacmiyse bunun 100 katına, 4 trilyon dolara ulaşmıştı ürettiklerinden fazlasını kazanan finans kesimi dizginlenmelidir. Çalışanların ve üreticilerin adil bir şekilde paylarını alabildikleri yeni bir dönem başlamalıdır. Ve artık herkes şu gerçeği görmelidir; para ticareti yoksulluk ve yolsuzluk, mal ticaretiyse refah ve zenginlik getirir dünya ekonomisine entegre olan ülkemiz de, doğal olarak bu krizden etkilendi. Ekonomimiz 125 milyar dolar kayba uğradı. İşsiz sayısı 1,1 milyon kişi arttı. Türkiye ekonomisinin dinamizmi, üretim ve tüketim gücünden gelir. Milli gelirin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturan yurtiçi tüketimi canlı tutulursa, krizin etkileri hafifler. Hükümetimiz, çeşitli sektörlerdeki tüketim vergilerini azaltarak, bu yönde önemli bir adım attı. Odalar ve borsalar birliğinin önderliğinde 81 il’de “kriz varsa çare de var” kampanyasını hayata geçirildi üreticiye ve tüketiciye moral verildi. Tüm bu çabalar sonuç verdi. Krizden çıkışın ve toparlanmanın itici gücü, iç tüketim oldu. 2009 yılının son çeyreğinde ekonomi, iç tüketime dayalı olarak, yüzde 6 büyüdü. 2010 yılının ilk çeyreğinde, sanayi üretimini yüzde 17 arttı. Ancak, zaman, rehavete kapılma zamanı değil. Yunanistan’da başlayan ve bütün ab bölgesini etkileyen, yeni bir kriz dalgası ile karşı karşıyayız. Dışarıdan gelen dev dalgaları, ne önleyebiliriz, ne de etkisinden kurtulabiliriz. Birikmiş vergi ve sosyal güvenlik prim borçlarının yeniden yapılandırılmasında büyük fayda görüyoruz. Hükümetimiz benzer bir adımı 2004 yılında atarak, 7,5 milyar lira gelir elde etmiş ve çok sayıda müteşebbisin iş hayatına tutunmasını sağlamıştı. Özellikle küresel kriz sonrasında ihtiyaç duyulan böyle bir adım, hem kamu bütçesini rahatlatacak, hem de daha fazla firmanın ayakta kalarak üretmesini ve istihdam sağlamasını mümkün kılacaktır. Kamu alacaklarına uygulanan yıllık faizler son derece yüksektir. Daha makul ve ödenebilir seviyelere çekilmelidir. Akaryakıt üzerindeki ağır vergi yükleri, hem rekabet gücümüzü azaltmakta, hem de kayıt dışılığı teşvik etmektedir. Enerjiyle ilgili tüm yüksek vergileri belli bir vade içinde azaltmalıdır. Demokrasi olmalı ki, huzur ve istikrar olsun. Keyfilik değil, kural hâkimiyeti olsun. İlişkiler değil, kurallar belirleyici olsun, siyaset,  siyasi platformlarda yapılsın, kimse kendine durumdan vazife çıkartmasın. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir ülke olsun. Değerli dostlarım, demokrasiyi sloganlaştırmak yerine, kurumsallaştırmak zorundayız. Yoksa hakkın ve vicdanın değil, gücü elinde bulunduranın dediğinin olduğu, zayıf ve adaletsiz bir sistem doğar.  Cumhuriyet, bürokrasinin hâkimiyeti için değil, hâkimiyeti milliye için kuruldu. Bu cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi olmak için kuruldu. Ahmet arif’in dediği gibi; umut ile sevda ile düş ile ülkemizin büyük hayallerinin peşinden koşacağız. Taklit etmeyen, icat çıkaran, bilim üreten, teknoloji ihraç eden, kaliteli demokrasisi ve güçlü ekonomisiyle, bütün dünyanın örnek aldığı bir Türkiye, bize bu yolu açan, Mustafa kemal Atatürk’ün işaret ettiği yönde, diğer milletlere de öncülük eden, dünyadaki yeri, tarihteki yerine yaraşan bir Türkiye’ye için, hep birlikte çalışmalıyız. Biz, bu ülkeye hizmet için varız. Biz, bu ülkenin sevdalısıyız. Yolumuz açık, şansımız bol, Allah hepimizin yardımcısı olması dileğiyle."
Daha sonra söz alan Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, bu ülkenin gerçek sahibinin çiftçiler olduğunu belirtti.
Hacı, daha sonra konuşmasında; “Ülkemizde çiftçilerin şartlarına göre tarladan çıkarttıkları ürüne dayalı bir ekonomi politikası olmadığını, dünya’da şuanda tüm ülkelerde tarım ile ilgili bir yapılanma olduğunu. Tarımın teşvik edildiğini, tarımdan geçinen herkes dünyanın her yerinde desteklenmektedir. Ama Türkiye’de daha az desteklenmektedir” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Ticaret Borsası başkanı Fahrettin Özün tarafından katılımcılara bir kokteyl verildi.
Düzenlenen etkinliğe; Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, Sinanlı Belediye Başkanı Ali Alkan, Babaeski Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Özün, Eski Devlet Bakanı Hasan Korkut, Kırklareli Ticaret Borsası Başkanı Turhan Altınel, Babaeski Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sebahattin Öner, Ziraat Odası Başkanı Mehmet Atalay, İlçe Tarım Müdürü Üzeyir Güngör, AK Parti Kırklareli İl Başkanı Yurdaer Ulus, İl Genel ve Meclis Üyeleri, DP İlçe Başkanı Kaşif Zarif, İlçe Başkan Yardımcısı Av. İrfan Çoker, AK Parti Babaeski Belediye Başkan Adayı Güray Genç, Banka Müdürleri, Borsa Üyeleri ve çok sayıda çiftçi katıldı. (ö.b.)