Atatürk İlköğretim 18 Mart’ı önemine yakışır şekilde kutladı

Atatürk İlköğretim 18 Mart’ı önemine yakışır şekilde kutladı

Atatürk İlköğretim 18 Mart’ı önemine yakışır şekilde kutladı

Atatürk İlköğretim 18 Mart’ı önemine yakışır şekilde kutladı

Atatürk İlköğretim 18 Mart’ı önemine yakışır şekilde kutladı
21 Mart 2011 - 10:13

* Kırklareli merkez ilçede eğitim ve öğretim vermekte olan Atatürk
İlköğretim Okulu öğrencileri, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler
Günü’nü düzenledikleri program ile günün anlam ve önemine en güzel
vurguları yaparak kutladılar.


HABER MERKEZİ
18 Mart Çanakkale Şehitleri Zaferi ve Şehitleri Anma Günü, Kırklareli Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri tarafından 18 Mart 2011 Cuma günü saat 13.30’da düzenlenen program ile günün anlam ve önemi en güzel şekilde vurgulanarak kutlandı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda günün anlam ve önemini belirten konuşmasına; “Bastığın yerleri “Toprak” diyerek geçme, tanı. Düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen Şehit oğlusun, incitme yazıktır, atanı. Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı” diyerek başlayan Sosyal Bilgiler Öğretmeni Nazangül İkizlerli şunları kaydetti:
“Evet, bugün bu cennet vatanı, bu toprakları vermeyenlerin günüdür, "Çanakkale içinde vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni" diyenlerin günüdür, vatanı  için göğsünü o düşmana siper edenlerin günüdür, geride gözü yaşlı eşini, beşikte bebeğini bırakan şehit polis Ahmet'in günüdür. Bir harf uğruna canını seve seve feda eden şehit öğretmenin günüdür. Batman'da Sımak' ta vatan uğruna ölenlerin günüdür.
Bugün; Türk Savaş Tarihi’ne altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 96. Yıldönümü’nü kutlamanın ve kutsal vatanımız için canlarını feda eden Şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin onurunu yaşamaktayız.
Çanakkale Savaşı, demir ve çeliğin insan gücünü ve cesaretini yenemeyeceğini ve vatan sevgisini öldüremeyeceğini, yıldıramayacağım bütün dünyaya ispat etmiştir. Çanakkale Muharebeleri 1. Dünya Savaşı içinde ayrı bir özelliği olan, tarihin kaderini değiştiren, yasama hakkına şerefi ile ulaşan bir milletin her şeyden önce kahramanlık destanıdır. Burada savaşanlar kahramanlaşmalar kahramanlaşarak kutsallaşmalardır. Geçilmeyen Çanakkale bir sır değil, bir güçtür. Önce manevi değerlerle bir güçtür, sonrada silahı ile süngüsü ile bir güçtür. Türk Ordusu, saldırgana karşı dur demesini bilmiş vatanı. Türk Milleti’nin özgürlüğü için canını feda etmekten çekinmemiştir.
İtilaf Devletleri Çanakkale Boğazını ele geçirip, İstanbul'u işgal ile Osmanlı Devleti'ni bir an önce savaş dışı bırakmak istiyorlardı. Bu gerçekleşirse Osmanlı Devleti’nin açtığı cepheler kapanacak, İngiltere ve Fransa müttefikleri olan Rusya'ya kolayca yardım ulaştırabileceklerdi. Bu amaçla 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazı’nı geçme teşebbüsünde bulunan İngiliz ve Fransız ortak donanması Nusret Mayın Gemisi’nin döktüğü mayınlarla ve topçu ateşleri ile Çanakkale Boğazı’nın sularına gömüldü ve bu gömülüş bütün dünyada yankılar uyandırdı. İtilaf Devletleri bu başarısızlıklarını telafi etmek için Gelibolu Yarımadası’nı işgal edip boğazlara hakim olmaya çalıştılar. Bu amaçla Anzak ve Hintli askerlerden oluşan İngiliz Ordusu Seddülbahir ve Arıburnu’na, Fransızlarda Kumkale'ye çıkarma yaptılar Bu şekilde Çanakkale Savaşları’nın kara cephesi de açılmış oldu. Tarihin en büyük savunma savaşlarından biri Gelibolu Yarımadasında yapıldı. Genç Tümen Komutanı Mustafa Kemal'in azmi düşmana ilerleme imkanı vermedi. Arıburnu, Conkbayırı, Kireçtepe ve Anafartalar da Tarihin en kanlı çarpışmaları oldu. Düşman yenilgiye uğradı.
Bu zaferler, Arıburnun'da Mustafa Kemal'in "Size ben taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum, Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar gelebilir" emriyle bütünleşen Türk askerinin eseridir.
Bizim bugün bu vatan için ölmemiz gerekmiyor. Ama ölesiye çalışmamız gerekiyor. Çanakkale boğazı rüyasını yeniden görenler olabilir. Büyük başarılar elde ederek, birlik ve beraberliğimizi bozmayarak çağdaş medeniyet seviyesine ulaşarak onları bu rüyadan uyandıralım. Bu toprak, Türk Milleti’nin mezarı olamaz. Bu topraklar üzerinde düşmanlarımızla el sıkışarak "Ekonomide barış, sporda Barış, insanlıkta Barış" diyerek, ne kadar barışçı bir millet olduğumuzu gösterelim. Mustafa Kemal Atatürk'ün parolası; "Yurtta Barış, Cihan da Barış" idi. Türk askerleriyle, savaşmaya gelen Anzaklar için şöyle demişti; "Bu yurdun toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar, burada bir dost yurdun toprağındasınız. Huzur ve sessizlik içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana ve koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını savaşa gönderen anneler; Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadırlar. Huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.
Nice destanlar, şiirler, şarkılar yazıldı; "Çanakkale Geçilmez" diye yüz binlerce genç ve okumuş evlatlar verdik bu topraklar için. En temel hakkımız olan yaşama haklarını feda ettiler bu vatan için. Bol bol Türk kanı akıttılar, Türk İstiklali’nin ve Cumhuriyeti’nin harcı için. En büyük Anıtı Türk Askeri dikti tarihe "TÜRKİYE" diye. Şehitlerimizin ve Gazilerimizin aziz hatıraları önünde şükranla eğilelim. Ruhlarınız şad olsun.”
2/B Sınıfı öğrencisi Ceren Tasuner “Çanakkale’deyim Mehmet’im” isimli şiirini sundu. 3/C Sınıfı tarafından hazırlanan Oratoryo seslendirildi. 8/A sınıfı öğrencisi Betül Korkmaz yabancıların Çanakkale Savaşları ile ilgili anlatımlarından bir bölüm sundu. 4/D sınıfı öğrencileri tarafından hazırlanan “Bir Türk Askeri’nin Cesareti” isimli oyun sahnelendi. 8/B sınıfı öğrencisi Nurşah Kahraman Çanakkale Savaşları ile ilgili Avustralyalı ve Yeni Zelandalıların yazıp, söylediklerinden bir derleme sundu. 7/E sınıfı öğrencisi Yadigar Anı Durmuş “Dur Yolcu” isimli şiiri seslendirdi. 8/D sınıfı öğrencisi Burak Gündoğdu Atatürk’ün Anzaklara gönderdiği mesajı ve bir Anzaklı annenin Atatürk’e yazdığı mektubu okudu. 8/D sınıfı öğrencisi İrem Kurban, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitleri”ne isimli şiirini seslendirdi. Okul Korosu tarafından Müzik Öğretmeni Gökçen Oktay Mutluer’in kemanı eşliğinde günün anlam ve önemine ilişkin besteler seslendirildi. B Blok’taki Çok Amaçlı Salon’da hazırlanan “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma” konulu Resim ve 3 Boyutlu Gösteri Sergisi açıldı. (s)