“3 Aralık Dünya Engelliler Günü” dolayısıyla açıklamada bulunan Kırklareli Eğitim Bir-Sen Şube Başkan Yardımcısı Hidayet As şunları kaydetti:





HABER MERKEZİ


 “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” dolayısıyla açıklamada bulunan Kırklareli Eğitim Bir-Sen Şube Başkan Yardımcısı Hidayet As şunları kaydetti:


“3 Aralık Dünya Engelliler Günü, dünyada engellilerin sorunlarının gündeme getirildiği, çözüm noktalarının araştırıldığı bir gündür. Bu azim abidesi insanlarımıza şu yapılması bu yapılması dillendirilecek günün anlam ve önemini belirtilen konuşmalarda. Bir hafta bile sürmeyecek bu söylemler ve ardından sessizlik taki diğer önemli gün ve hafta gelene kadar. Tekrar kendi başlarına kalacaklar diğer insanların kendilerine koydukları engelleri aşma azim ve kararlılıklarıyla. Çevremiz de   bu günde değişik etkinlikler yapılmakta. Ancak son zamanlarda bu günün bir kutlama günü olduğu gibi yanlış bir algı oluştu. 


Bu günün amacına uygun olarak yapılan toplantılar, seminerler, paneller engellilerimizin yaşadıkları sorunları topluma ve ülkeyi yönetenlere daha iyi anlatabilmek, onları bilinçlendirebilmek, çözüm önerileri sunmak ve bu öneriler ışığında gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamaktır. Bu azmin altın madalyalı bireyleri toplumdan da merhamet ve acımada beklemiyor. İsteklerinin en önemlisi düzen içerisinde eşit şartlarda yarışa bilmek ve mücadele etmek. Halen ülkemizde yaşayan engelli vatandaşlarımızın eğitimden sağlığa, istihdamdan çalışma hayatındaki sıkıntılara kadar pek çok sorunları bulunmaktadır. Bu sorunların en başında da engelli vatandaşlarımızı görmezden gelerek onların karşısına çıkarttığımız bizlerin engelleridir. 


Engelliler son yıllarda gerçekleşen birçok olumlu iyileştirmeyle beraber hala, iş hayatına katılımdan ulaşıma, işyerindeki mimari sıkıntılara kadar birçok sorun mücadeleye devam ediyor. Türkiye genelindeki bir çok engelliler derneği kendi imkanlarıyla ayakta dururken bir çok dernekte maddi sıkıntılar nedeniyle kapanıyor. Diğer taraftan 15 yılını tamamlayarak emekli olan engellilerimizin, aldıkları emekli ikramiyesi ve bağlanan maaşın yetersiz olması nedeniyle emeklilik hayatı kâbusa dönmekte ve engelli birey evine hapsedilmektedir. 15 yıllık çalışma hayatında gelebileceği derece ve kademeye gelmesi mümkün bulunmamaktadır. Engellilerin emeklilik hayatlarını rahat geçirebilmeleri ve insanca bir yaşam sürmeleri için gerekli düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. 2002’de 5 bin civarında olan engelli kamu görevlisi sayısının 2014 Haziran itibarıyla 35 bine çıkması, yani 7 kat artması önemli bir gelişmedir, ancak, yeterli değildir. Çünkü halen engelli bireylerin atanacağı yaklaşık 24 bin boş kontenjan mevcut. Kanunla belirlenmiş olmak kaydıyla kendi engeli olan veya bakmakla yükümlü olduğu engelli aile ferleri bulunan memurlara yıpranma payı verilmeli ve yıpranmanın hizmetine sayılması sağlanmalıdır. Engellilik karşılığı alınan vergi muafiyeti memurun maaşına göre değil, engellilik oranına göre tespit edilmelidir. Vergi muafiyeti alan personele verilmeyen asgari geçim indirimi de tam olarak verilmelidir.


Kamu personeli sisteminde bir dönem yer edinen “kamu görevlisi=engelsiz birey” anlayışının bugün oldukça uzağındayız. Doğrudan engellerine yönelik atama süreçlerinin yapıldığı, atama, yer değiştirme, görevde yükselme ve unvan değişikliği mevzuat ve uygulamalarında engelli kamu görevlilerine münhasır hüküm ve süreçlerin yer aldığı bir kamu personeli mevzuatımız var. Bütün bu adımlarda, başarılarda ve süreçlerde; emek örgütlenmesinin, kamu görevlilerinin sendikal örgütlenme hakkına sahip olmasının şüphesiz büyük payı var. Sendikamızın çalışmaları ve gayretleriyle elde ettiğimiz engelli kamu personele istekleri üzeri istediği illere atanma,  Engellilere yönelik merkezi sınav açılması,  yüklendikleri büyük sorumlulukları dikkate alarak, engelli aile ferdi bulunan kamu görevlilerine bakım amacıyla günde bir saat izin verilmesi, Engelleri açısından sıkıntı oluşturmayacak şekilde kamu hizmeti sunabilmeleri için, engelli kamu görevlilerinin engellilik durumları dikkate alınarak uygun hizmet alanlarına ve birimlerine atanması yönünde tedbir alınması gibi kazanımları sağlayan Eğitim-Bir-Sen olarak, insanı ilgilendiren, insana dair her şey bizim ilgi alanımızdadır. Bu anlayışla, engelli insanların hayatını kolaylaştıran, hayatla temas ettiren, hayatın içine katan yaklaşımları da olması gereken ve haklı beklenti olarak görüyoruz. Bu kapsamda, engelli bireylere yönelik pozitif ayırımcılık politika ve uygulamalarının hayata geçirilmesine zemin oluşturan ve bir anlamda anayasal zorunluluk getiren hükmün, 2010 Anayasa değişikliği paketine girmesine katkı sağlamıştık. Bu çalışmalarda öncülük edecek sendikamız içerisinde ki engelli komisyonumuz çalışmalarına devam etmektedir.


3 Aralık ta tatilde olacak engelli çalışanlara ve tüm toplumumuzun engelli kahramanlarına bu önemli günün güzel haberler getirmesini ve tüm engellerin önlerinden kaldırmasını diliyorum. Biz onlar için engeller değil eşitlik istiyoruz.” (Savaş Eskici)