“Angaryaya karşı görevdeyiz”

“Angaryaya karşı görevdeyiz”

“Angaryaya karşı görevdeyiz”

“Angaryaya karşı görevdeyiz”

“Angaryaya karşı görevdeyiz”
12 Şubat 2015 - 08:21

Sağlık ve sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Kırklareli Şubesi ve Türk Tabip Birliği Kırklareli Tabip Odası, Hükümetin Sağlık Çalışanlarına yönelik yaptığı yeni düzenlemeleri Protesto etti.




HABER MERKEZİ


Sağlık ve sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Kırklareli Şubesi ve Türk Tabip Birliği Kırklareli Tabip Odası, Hükümetin Sağlık Çalışanlarına yönelik yaptığı yeni düzenlemeleri Protesto etti. Protestonun ardından soğuk havaya rağmen basın açıklaması yapan sendikalılar “Angaryaya karşı görevdeyiz” dediler.


11 Şubat 2015 Çarşamba günü saat 12.45’te Karakaş Mahallesi 5 No.lu Aile Sağlığı Merkezi önünde bir araya gelen SES ve Kırklareli Tabip Odası Üyeleri Soğuk havaya rağmen Hükümetin sağlıkla ilgili yürüttüğü politikaları protesto ederek basın açıklaması düzenledi.


Basın Açıklamasını, SES Kırklareli Şube Başkanı Bahadır Tunçol Yaptı. Tunçol, açıklamasında Şunları kaydetti; “AK Parti İktidarının sağlıkta dönüşüm programıyla sağlık hizmeti sağlık ticaretine dönüşmüştür. Göz boyamak için bazı uygulamalarla allanıp pullanan bu programı "sağlıkta ticaret programı" olarak isimlendirmek daha doğru olur. Sağlığa ticari ürün olarak bakan AKP tüm emekçilere yaptığı gibi sağlık çalışanlarına da esnek ve kuralsız çalıştırma uygulamalarını dayatmaktadır. Bu uygulamalardan gerek hastane çalışanları gerekse birinci basamak sağlık kurumları olan Aile Sağlığı Merkezi ve Toplum Sağlığı Merkezi çalışanları da nasibini almaktadır. Sağlıkta dönüşüm programının önemli ayaklarından biri olan aile hekimliği düzenine 2005'de geçildi. Birinci basamak sağlık hizmeti olarak aile hekimliği düzeninin öncelikle koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmesi gerekiyordu. Ancak aradan geçen on yılda vatandaşın sağlık talebi koruyucu hizmetlerden çok tedavi edici hizmetlere kaydırıldı. Artan reçete sayıları sağlık bakanınca basan ve övgü kaynağı kabul edildi. Bu talebe cevap verebilmek için neredeyse her sağlık kuruluşuna nöbet uygulaması getirilerek tüm kuruluşlar muayene ve tedavi yapan birer ticarethaneye dönüştürülmeye çalışıldı. Ocak 2014'te 6514 sayılı torba kanunla aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına ayda asgari 8 saat nöbet görevi verilmesi düzenlendi. Nisan 2014'de zorunlu nöbetin öncelikle hastane acil servislerinde tutulması ile ilgili genelge çıkarıldı. Bu yetmedi. Eylül 2014'te 6552 sayılı torba kanunla hastaneler ve 112 acil sağlık hizmetlerinin yanı sıra aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinde de hafta sonu nöbet tutulacağına dair yeni düzenleme getirildi. Ancak bu düzenlemeleri kabul etmeyen birinci basamak sağlık emekçileri 9 Nisan 2014 tarihinden bu yana fazla çalışmaya/angaryaya karşı direniyorlar. Çünkü bu düzen gitmiyor! Çalışanlar bu düzende mutsuz, umutsuz! Neden? Çünkü halkın sağlığı açısından da çalışanlar açısından da kayıplar oldu. Aile Hekimliği düzeni ile toplumcu tıp ve halkın sağlığının korunması düşüncesi önceliğini kaybetti. Aile Hekimliği düzeni, Toplum Sağlığı Hekimliği ve Halk Sağlığı Hemşireliği anlayışını yok etti. Hekimi sağlığı koruyucu uygulamalar yerine poliklinikte hastalıkla uğraşmaya mahkûm etti. Aile Hekimliği düzeni, Hemşirelik Kanununda ve yönetmeliğinde tanımlanan hemşireliği yok etti. Aile Hekimliği düzeni, farklı sağlık mesleklerini kimliksizleştirdi. Hemşire, ebe, sağlık memuru, acil tıp teknisyenine topluca "sağlık elemanı" deyip, hepsine aynı görevleri verdi. Aile Hekimliği düzeni, çalışanları normal mesai saatlerinin dışında daha fazla sürelerle çalışmaya ve acil nöbetleri tutmaya zorunlu kıldı.”


Basın açıklamasının ardından Slogan atan gurup, olaysız dağıldı. (Selçuk Vurucu)