27.5 milyon ton atığın, 300 bin tonu geri dönüşüyor Atığımız çok, geri dönüşümümüz yok

27.5 milyon ton atığın, 300 bin tonu geri dönüşüyor Atığımız çok, geri dönüşümümüz yok

27.5 milyon ton atığın, 300 bin tonu geri dönüşüyor Atığımız çok, geri dönüşümümüz yok

27.5 milyon ton atığın, 300 bin tonu geri dönüşüyor Atığımız çok, geri dönüşümümüz yok

27.5 milyon ton atığın, 300 bin tonu geri dönüşüyor Atığımız çok, geri dönüşümümüz yok
20 Ekim 2011 - 10:28

Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) Temsilcisi Alpan Eröztürk; “Türkiye genelinde bir yılda 27.5 milyon ton Katı Atık piyasaya çıkıyor ve bunların 300 bini geri dönüşümlü olan katı atıklardır” dedi. HABER MERKEZİKırklareli’de, Doğu-Batı Trakya Belediyeler Birliği Trakyakent ile Kırklareli Belediye Başkanlığı iş birliğinde düzenlenen “Atık Yönetimi Eğitimleri” verildi.Tekirdağ ve Edirne’de verilen “Atık Yönetimi Eğitimleri” Kırklareli Belediye Başkanlığının talebi üzerine, 19 Ekim 2011 Çarşamba günü Kırklareli İl Halk Kütüphanesi’nde Kırklareli Belediye Başkanı Av. Cavit Çağlayan, Kavaklı Belediye Başkanı İnci Tunç, Enez Belediye  Başkanı Ahmet Çayır, Kent Konseyi Başkanı Münür Saygın, Mahalle Muhtarları, Sivil Toplum Örgütlerinin ve Belediye personelinin katılımı ile eğitim verildi.Çeşitli firmaların çevre mühendisleri tarafından, kullanılmış sanayi yağlarının toplanması, ömrünün tamamlamış lastiklerin toplanması, elektrikli ve elektronikli atıkların kaynağında ayrı toplanması, ambalaj atıklarının toplanması, bitkisel atık yağlarının kaynağında ayrı toplanması ve atık pillerin kaynağında ayrı toplanması konularında eğitimler verildi.Saygı Duruşu’nda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan eğitimde bir konuşma yapan Kırklareli Belediye Başkanı Av. Cavit Çağlayan, Kırklareli Belediyesi olarak 4 yıldır katı atıkların ayrıştırılması ve düzenli bir şekilde toplanması konusunda çalışmalar yapıldığını söyledi.Son 10 yıldır çevre sorunlarının Dünyanın gündeminde olduğu gibi Türkiye’nin de gündemini meşgul ettiğini bildiren Çağlayan;  “Kırklareli belediyesi olarak Katı atık depomuzu yaptık ve 4 yıldır işletiyoruz. Katı atıklarımızı artık düzenli depolama alanlarımıza gönderiyoruz. Eskiden kullandığımız bağışık depolamada her hangi bir tedbir olmadığı için yağmur ve çevre suları ile o çöpten geçen sular bir şekilde doğaya kanallar, dereler vasıtasıyla karışıyordu. Ancak düzenli katı atık deposunda, gerek çevre gerekse yağmur suları olsun bunlarla doğaya karışma oranı çok düşük. Çünkü kat atık alanları 4 katmandan oluşuyor, geçirmiyor. Ayrıca her ihtimale karşı atık sular için bir havuz yapıldı ve tekrardan artıma şeklinden sonra doğaya salınıyor.”Çeşitli şirketler ile protokol imzalayarak, geri dönüşümlü katı atıklarının toplanması konusunda ciddi çalışmaların yapıldığını ve bu kapsamda geri dönüşümlerin diğer atıklar ile karıştırılmaması için halk tarafından toplanmasına yönelik çeşitli teşviklerin yapıldığını söyleyen Çağlayan konuşmasına şu şekilde devam etti;“Katı atık deposu yapmakla olay bitmiyor. Geri dönüşüme başladık Kırklareli Belediyesi olarak. Mümkün olduğu kadar çevre görüntüsünü düzenlemek ve ülke ekonomisine katkı yapmak amacımız. Gerek kat atık deposuna gidecek çöp miktarını düşürmek amacıyla yapıldı geri dönüşüm. Kırklareli belediyesi doğrudan değil şirketlerle protokol imzalayarak kağıt-karton, plastik-cam şişe, pil, evlerden-lokantalardan bitkisel ve sanayi tesislerinden motorin yağı, lastik ve elektrikli ve elektrik aletlerin belediye tarafından geri dönüşümü sağlıyoruz. Bunu bütün Kırklareli bölgesinde uyguladıklarımız da var, pilot bölge olarak seçtiğimiz alanlarda var. Bunları sağlarken çeşitli katı atıkların toplanmasıyla ilgili teşvik sağlayarak, ödüller veriyoruz. Kampanyamıza daha çok okullar katılıyor. Bunu belki apartman ve mahallelerde de geliştirebiliriz. Geri dönüşümde en önemli faktör belediyenin çalışması olabilir ama ağırlıklı faktör insandı. İnsanlar bu geri dönüşüm için, aklen ve gönülden katılırlarsa evdeki ve lokantalardaki bitkisel yağları lavaboya değil de bir kaba koyarak geri dönüşüme kazandırabilir.Atıklar konusunda çocuklardan başlamak daha sağlıklı olacaktır kanaatine vararak çevre mühendisleri arkadaşlarımız tarafından ilköğretim okullarındaki çocuklarımız atıklar konusunda çeşitli bilgiler verdik. Çocuklara verdiğimiz bu eğitimlerin sonucunda hem kendileri uyguluyor, hem de anne ve babasına veya tanıdıklarına uygulatıyor. Belediye olarak bu konuda daha fazla neler yapılabilir onların çabası içerisindeyiz. Bizim bu yaptığımız çalışmaların faydası olduğuna inanıyorum.”Başkan Çağlayan’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından, Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) Temsilcisi Çevre Mühendisi Alpan Eröztürk, bir kişinin günlük atığının en az 1 kg olduğunu ve Türkiye geneline bakıldığında yılda 27.5 milyon ton katı atık üretildiğini vurguladı. 27.5 milyon ton katı atığın, yüzde 12’sinin geri kazanımlı olduğunu ifade eden Eröztürk, bir yılda diğer atıklar ile karışan yüzde 12’lik kesimin yaklaşık 300 bin ton yaptığını ve bu atıkların cam, metal, plastik, kağıt ve kartonların oluşturduğunu söyledi.Yapılan hesaplamalarda, sanayi ve hastane atıklarının katılmadığını bildiren Eröztürk yaptığı sunumunda şunları kaydetti;“Katı atık, yani çöpler akşamdan kapının önüne konulan bir şeydir. Birileri alır götürür ve ondan sonrasını bilmez ve çokta ilgilenmeyiz. Atıklar ve çöpler bizim için çok ciddi bir sorundur. Mevsimsel, bölgesel ve sosyal ekonomiğe göre değişiklikler var. Ama Türkiye ortalamasında bir kişi günde 1 kg çöp üretiyor. Türkiye nüfusumuz 75 milyon ise bir yılda Türkiye genelinde 27,5 milyon ton katı atık üretiyoruz. Bu sadece evler ve iş yerleridir. Sanayiler ve hastaneler bunların içerisinde değil. Katı atıklar insanlara göre önemli olmaya bilir ama Türkiye olarak bir yılda toplam en az katı atığımız çok yüksek bir değerde. Bir çöp konteynırı 80 kilogram çöp alır ve Türkiye’deki bütün çöpleri içine koymak için 344 milyon tane çöp konteynırı gerekir. Bunların uzunluğunu hesapladığınız zaman yaklaşık 310 bin kilometrelik bir mesafe ortaya çıkıyor.Katı atık dediğimiz konu çok büyük ve önemli bir konudur. Türkiye genelinde katı atıkların yaklaşık yüzde 12’si geri kazanılabilir niteliği taşıyor. Bizim 27.5 milyon ton atığımız varsa bunun 300 bin tonu cam, metal, plastik, kağıt ve kartonlardan oluşuyor. Atıklarımız çok, içerisindeki geri kazanılabilir olan maddelerin miktarları da çok. Genel itibariyle çok başarılı uygulamalar var. Bizlerden istenen ve bizlerin yapması gereken konu, atıklarımızı geri dönüşenler ve dönüşemeyenler olarak ikiye ayırmak. Bunları bu şekilde ikiye ayırdığımız zaman çöpleri başka bir araç, ambalaj atıklarını ise başka bir araç toplayacak ve daha sonra ayırma tesislerine götürecek, türlerine göre ayrıldıktan sonra geri dönüşüme gidecek. Bu sistemin içerisinde atık üreticileri yani insanlar, ambalaj firmaları, Belediyeler ve Bakanlık var. Bu sistemin ana merkezi belediyelerdir. Çünkü çöpün, atığın sahibi belediyelerdir. Bakanlıkta çöpleri ayırıp ona göre yönetmek gerekir düşüncesi ile bir yönetmelik çıkarttı. 2005 yılında sadece Ambalaj atıklarıyla ilgili kontrol yönetmeliği çıkıyor ve 2007 yılında revizyona uğruyor. Ağustos ayında tekrar değişerek yeni bir yönetmelik olarak yayımlandı. Bu yeni bir yönetmelik değil, bu 2005 yılından beri var. Geri kazanımlık atıklarının toplanıp tekrardan ülke ekonomisine katkısı sağlanarak geri kazandırılması için çıkan bir yönetmeliktir.” (ue)